Page 262 - Hz_ibrahim
P. 262
260 Prof. Dr. Mustafa ERDEM Hz. İBRAHİM 261
onun bir zamana ve topluma, sadece o bölgede yaşayanlara boyun eğenlerden kıl, neslimizden sana itaat eden bir ümmet
ait olmadığını, evrensel ve insanlığın ortak değeri olduğunu çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tövbemizi kabul et; zira
hatırlatmaktadır. Nitekim geçmişten günümüze Kâbe ve çev- tövbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.
resi Hz. İbrahim’in oranın güvenli bir şehir olması yönünde Ey Rabb’imiz! Onlara, içlerinden senin ayetlerini kendilerine
850
yaptığı duanın bereketi ile Cenab-ı Allah tarafından zorba- okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizle-
851
lardan korunmakta ve güvenli bir yer olarak kalmaktadır. yecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli
854
Çünkü Hz. İbrahim buranın güvenli bir şehir olmasını istemiş yerince yapan yalnız sensin.” Suyuti, Hz. İbrahim’in bu du-
ve Cenab-ı Allah da onun bu duasını kabul etmiştir asının Cenab-ı Allah tarafından kabul edildiğini naklettikten
sonra Hz. Peygamber’den “Ben babam İbrahim’in duasıyım ve
Ezraki asırlar boyunca Mekke’de yaşayan toplumların
855
Kâbe’ye saygılarından dolayı her zaman evlerini ondan yük- İsa’ın (as) müjdesiyim.” hadisini aktarmaktadır.
sek yapmamaya dikkat gösterdiklerini, hatta bu uygulamanın Kur’an-ı Kerim’de belirtildiğine göre buna ilave olarak Hz.
halk arasında müeyyidesi olmayan ahlaki bir yasa şekline İbrahim: “…Bu şehri (Mekke’yi) emniyetli kıl, beni ve oğulları-
dönüştüğünü belirtmiştir. İbn Abbas’ın torunu Abbas b. Mu- mı putlara tapmaktan uzak tut! Çünkü onlar (putlar), insan-
hammed, Mekke esnafının Kâbe etrafındaki iş yerlerinin üze- lardan pek çoğunun sapmasına sebep oldular. Rabb’im! Şimdi
rine ev yapmaya başladıklarında, ustalara evlerini Kâbe’den kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, artık
daha yüksek yapmamalarını emretmiştir. Tarihin belli dev- 856
sen gerçekten çok bağışlayan, pek esirgeyensin.” şeklinde
resine kadar Mescid-i Haram’ın civarında gerek hükümdar-
genel bir dua daha yapmıştır. Bu duasında Hz. İbrahim Ce-
lara, gerekse başkalarına ait Kâbe’den daha yüksek bir bina
nab-ı Allah’tan iki şey istemiştir. Birincisi Mekke’nin emniyet-
yapılmasına izin verilmediği gibi yapılanlar da yıktırılmıştır.
li, güvenli bir yer olması, diğeri ise kendisini, çocuklarını ve
852
Ancak bu güzel uygulama zamanla bozulmuştur.
neslini putlara tapmaktan uzak tutmasıdır. Fakat o, Yüce Al-
lah’ın puta tapanları bağışlamayacağını henüz bilmediği için
j- Hz. İbrahim ve Hac onların da bağışlanmasını istemiş, müşriklerin bağışlanma-
857
yacağını öğrendikten sonra onların affı için dua etmemiştir.
Kâbe’nin inşasının tamamlanmasından sonra uzun yıllar ya-
Bu değerlendirme Hz. İbrahim’in peygamberlikle görevlendi-
şayan Hz. İbrahim’e Yüce Allah, hac ile birlikte diğer ibadet-
rildiği ilk yıllar için uygun olmakla birlikte, onun Mekke’de
lerin nasıl yapılacağını insanlara öğretmesini emretmiştir.
Kabe’yi inşaa ettikten sonraki niyazı şeklinde ifade edilmesi
Bunun üzerine Hz. İbrahim ve Hz. İsmail hac ibadet yerleri ve
doğru olmasa gerektir. Zira o, henüz babası sağ iken benzeri
853
şekillerini göstermesini Allah’tan istemiştir.
Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail Kâbe’nin inşasının tamamlan- 854 Bakara, 2/128,129. Hikmet, ister dünyevi ister uhrevi olsun her şeyi yerli
masından sonra şöyle dua etmiştir: “Ey Rabb’imiz! Bizi sana yerince koymak demektir. Çünkü hikmet resullerin öğrettiklerinden ve Ki-
tap’ın dışında olan şeylerdir. Buna göre Resulullah’ın bize öğretmiş olduğu
her şeye hikmet adı verilir. Bu bakımdan bazıları hikmeti sünnet diye tefsir
850 İbrahim, 14/35. etmiştir. (Said Havva, s. 1/303.)
851 Kur’an Yolu, s. 3/731. 855 Suyuti, s. 1/16.
852 Ezraki, s. 24-25. 856 İbrahim, 14/35-36. Ayrıca bk. Bakara, 2/126.
853 Neccar, s. 154. 857 Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali, s, 259.