Page 266 - Hz_ibrahim
P. 266

264  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                                                                                                    Hz. İBRAHİM  265



           Hz.  İbrahim’in  Mekke  ziyaretleri  konusunda  tarih  ve  tefsir
           kitaplarında da detaylı bilgiler yer almaktadır. Ancak bu bil-                PEYGAMBER’İMİZ HZ. MUHAMMED ZAMANINDA MEKKE
           giler bazen birbirileriyle çelişmektedir. Nitekim Hz. İsmail’in               VE KÂBE
           eşleriyle ilgili anlatılan bilgilerden anlaşıldığına göre, Hz. İb-
           rahim’in Filistin bölgesinden çok sınırlı bir zaman diliminde                 Hz. İbrahim ile tanınan ve Kâbe’nin inşasıyla kutsallık kaza-
           Mekke’ye geldiği fakat orada kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu                    nan Mekke, Hz. Muhammed ve İslam sonrasında, Müslüman-
           anlatımlara göre o, iki sefer Mekke’ye gelmiş ve oğlu Hz. İs-                 ların dünya üzerindeki etkinliklerine paralel olarak büyük bir
           mail  ile  görüşemeden  geri  gitmiştir.  Hâlbuki  Hz.  İsmail’in             şöhrete kavuşmuştur.
           kurban edilmesi çok kısa süreli bir olay olmasa gerektir. Aynı
                                                                                         Peygamber’imiz Hz. Muhammed, Hz. İsmail ve Hz. İbrahim’in
           şekilde  Kâbe’nin  inşası  çok  kısa  sürede  tamamlanacak  bir
                                                                                         torunları ve Mekke’nin bilinen ilk sakinlerinden olup o bölge-
           şey değildir. Ayrıca insanların hacca daveti ve gelen insanlara
                                                                                         nin en asil ailesine mensuptur. Bütün kaynaklar Hz. Muham-
           haccın nasıl yapıldığının gösterilmesi mutlaka belli bir süreye
                                                                                         med’in soy kütüğünde, Adnan’a kadar olan atalarının gerek
           ihtiyaç göstermektedir. Bütün bunlar çerçevesinde Hz. İbra-
                                                                                         isimlerinde  gerek  sıralarında  ittifak  hâlinde  bulunmakta,
           him’in Mekke ziyaretlerinin, hem birden fazla hem de tahmin
                                                                                         Adnan’ın da İsmail b. İbrahim’in (as) soyundan geldiği husu-
           edilenlerden çok daha uzun süreli olduğu anlaşılmaktadır.
                                                                                                                             868
                                                                                         sunda görüş birliğinde bulunmaktadır.  Peygamber’imiz Hz.
           Kâbe’nin inşası ve arkasından hacca çağrı, insanların bu çağ-                 Muhammed; “Ben, sizin aile yönünden en hayırlınızım…” ifade-
           rıya icabet ederek Hz. İbrahim ile beraber haccetmesi, Hz. İb-                siyle bu hususa işaret etmektedir. 869
           rahim’in bir din tesis ettiğini ve o dönemde orada yaşayanlar
                                                                                         Hz. Muhammed, Mekkeli müşriklerin baskı ve zulümleri do-
           tarafından bu dinin benimsendiğini göstermektedir. Kur’an-ı
                                                                                         layısıyla  hicrete  mecbur  kalmış  ve  Mekke’yi  terk  etmiştir.
                                  866
           Kerim’de belirtildiği gibi  Hz. İbrahim zamanında Mekke ve
                                                                                         Yolculuk  esnasında  müşriklerin  yakalama  endişesi  sonucu
           Kâbe, güvenli belde ve mekân olarak ilan edilmiş, İslamiyet
                                                                                                                                                870
                                                                                         üç gece Mekke yakınlarındaki Sevr Mağarası’nda kaldıktan
           de aynı prensibi benimseyerek bu geleneği sürdürmüştür. 867
                                                                                         sonra Medine’ye gitmek üzere ayrılmış ve Hazvere çarşısında
                                                                                         durup Kâbe’ye bakarak Mekke’ye şöyle seslenmiştir: “Vallahi
                                                                                         biliyorum ki, sen hiç şüphesiz, Allah’ın yarattığı yerlerin hayır-
                                                                                         lısı ve Allah’a en sevgili olanısın. Eğer senin halkın beni senden
                                                                                         çıkarmamış olsalardı, çıkmazdım.” buyurarak Mekke’nin ken-
                                                                                         disi ve Allah katındaki konumuna ve tarihteki yerine işaret
                                                                                                 871
                                                                                         etmiştir.



                                                                                         868  Köksal, İslam Tarihi, s. 1/15-16.
                                                                                         869  Köksal, İslam Tarihi, s. 1/17.
           866  Âl-i İmran, 3/97.                                                        870  İbn Hişam, s. 2/94.
           867  Kuzgun, Hz. İbrahim, s. 96.                                              871  Köksal, İslam Tarihi, s. 2/350.
   261   262   263   264   265   266   267   268   269   270   271