Page 259 - Hz_ibrahim
P. 259

256  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                              Hz. İBRAHİM  257



 diği üzere Hz. İbrahim Mısırlı eşi Hz. Hacer ve oğlu Hz. İsma-  annesine rahmet etsin. Eğer suyun önünü kapatmasaydı zem-
                                                      837
 il’i insan hayatı için çok önemli olan su ve diğer gıda ihtiyaç   zem şarıl şarıl akıp giden bir ırmak olurdu.”  buyurmuştur.
 833
 maddelerinden mahrum ıssız bir çöle bıraktığında  yanları-  Hz. Hacer’in bu telaşı karşısında Cebrail ona: “Bu suyun yok
             olacağından, kaybolup çekileceğinden korkma. Burası Allah’ın
 na bir miktar su ve yiyecek bırakmıştır. Bunların tükenmesi
             evidir. Allah dostlarını korur. Bu Allah’ın misafirlerinin içeceği
 sonucunda Hz. Hacer oğlu ve kendisi için hayati tehditle karşı
                      838
 karşıya kalmış, yakın çevresinde su aramak için dolaşmış fa-  bir sudur.”  diyerek onu rahatlatmaya çalışmıştır.
 kat bulamamıştır. Tam ümitlerin tükendiği bir sırada Cenab-ı   Mekke’nin yerleşim merkezi hâline gelmesinin en önemli se-
 Allah Cebrail’i göndererek Hz. İsmail’in yanında bir su fışkır-  beplerinden birisi hiç kuşkusuz zemzem kuyusudur. Bu kuyu,
 masına vesile olmuştur. İslam kültüründe bu su, zemzem ola-  Hz. İbrahim ve oğlu İsmail tarafından temelleri yükseltilen
 rak  adlandırılmaktadır.  Hadis  kaynaklarında  adından  sıkça   Kâbe ile bütünleştirilerek, Mescid-i Haram’ın kutsal sayılan
 bahsedilen zemzem, Kur’an-ı Kerim’de geçmemektedir.  mekânlarından birisi haline gelmiştir. Böylece zemzem, hac
             ve umre için Mekke’ye gelenlerin yararlandığı bir su olmuş-
 Zemzem,  Mescid-i  haram  sınırları  içerisinde  Hacerü’l-Es-
                839
             tur.  Hatta bulunduğu günden beri, her devirde kutsal sayıl-
 ved’in tam karşısında Kâbe’ye 19/20 m uzaklıkta yer almak-
             dığı için, hacılar bu suyu içmekle kalmayıp, kendi ülkelerine
 ta olup yaklaşık kırkiki m derinliktedir. Gür bir su kaynağına
             de götürmüştür. 840
 sahip olduğu için Arapça “çok bol su” zemzem denmektir.  İbn
 Abbas’ın beyanına göre su sesi anlamına gelen zemzem, Hz.   Bulunduğu tarihten itibaren uzun yıllar geçtikten sonra in-
 Hacer’in suyun kaynağından ilk fışkırdığı zaman “Yavaş ak,   sanlar tarafından hayati önem taşıyan zemzem kuyusu kuru-
 dur!” dediği veya boşa akıp yayılmaması için etrafını kum ile   muştur. Onun sularının çekilmesiyle alakalı birbirini tamam-
 834
 çevirmesinden dolayı bu ismi almıştır.  Zemzem, Mekke’de   layan iki rivayet vardır. Bunlardan birincisine göre; bölgede
 bulunan kutsal bir kuyu olup, adına İsmail kuyusu da den-  yaşayan  Cürhümlülerin  Allah’a  isyan  ederek  ahlak  ve  din
 835
 mektedir.   O,  Allah’ın  İsmail’i  (as)  sulamak  için  ikramıdır.   dışı  uygulamaları  sonucu  zemzem  suyu  çekilmiş,  kuyu  ku-
                   841
 Susuzluğu ve açlığı giderici özelliği yanında pek çok faziletle-  rumuş,   sonra  onları  terbiye  etmek  veya  cezalandırmakla
 ri bulunmaktadır. Cafer-i Sadık zemzemi suların en güzeli, en   Allah tarafından görevlendirilen Huzaalılar onları Mekke’den
 tatlısı, en lezzetlisi olarak nitelemektedir. 836  sürüp çıkarmıştır. Diğer bir rivayete göre Cürhümlülerle Hu-
             zaalıların çatışmalarından sonra bölgeyi terk etmeye mecbur
 Rivayete  göre  Hz.  Hacer,  fışkıran  suyun  yanına  geldiğinde
             kalan Cürhümlüler, zemzem kuyusunu kapatarak yerini be-
 tükeneceği endişesiyle onun önünü keserek bir gölcük oluş-  lirsiz hâle getirmiştir.  Böylece yıllarca zemzem yeri belirsiz
                                842
 turmuştur. Peygamber’imiz Hz. Muhammed: “Allah İsmail’in
             kalmıştır.
 833  İbrahim, 14/37.
             837  Buhari, Enbiya, 9.
 834  Abdulkerim Özaydın, “Zemzem”, MEB İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1986,
             838  Buhari, Enbiya, 9.
 s. 13/519; Mustafa Sabri Küçükaşçı, “Zemzem”, TDV İslam Ansiklopedisi,
 İstanbul, 2013, s. 44/242.  839  Küçükaşçı, s. 44/242.
 835  Zemzem için pek çok isim kullanılmaktadır. Bunlarla ilgili olarak bk. Ha-  840  Günaydın, s. 13/520.
 mevi, 3/148.  841  Ezraki, s. 328.
 836  Hamevi, 3/148.  842  Günaydın, s. 13/519; Küçükaşçı, s. 44/243.
   254   255   256   257   258   259   260   261   262   263   264