Page 89 - hz_musa
P. 89
88 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
sulha sükûna yardımcı olmak değil, bu ülkede zorbalık yap-
290
maktır.” diye bağırarak onu katillikle suçlamıştır.
Kur’an-ı Kerim’in meal yazarları ve müfessirler bu sözü kimin
söylediği konusunda farklı görüş beyan etmişlerdir. Ayeti ke-
rimenin kendi akışı içinde meallerdeki parantez içi eklemeleri
çıkardığımızda “Derken o, ikisinin de düşmanı olanı yakalamak
isteyince…” 291 yukarıda nakledilen ifadelerin, kavganın taraf-
larından ve ondan yardım isteyen kişinin İsrailoğullarından
olması sebebiyle, yakalanmak istenen Kıpti tarafından söylen-
292
miş olabileceği anlaşılmaktadır. Buna rağmen müfessirlerin
büyük çoğunluğu ve meal yazarları bu sözün Hz. Musa’nın
“Sen gerçekten azgın bir adammışsın.” dediği için İsrailoğulla-
rından kavgacı, korkak ve yaygaracı adamın, onun kendisini
yakalayacağı zannıyla söylemiş olabileceği şekilde anlamlan-
dırmıştır. 293
Bu ayeti kerimeye meal vermek isteyenler, genellikle bir önce-
ki ayeti kerimede geçen, Hz. Musa’nın Yahudi kökenli kavgacı
hemşerisine söylediği, “Sen gerçekten azgın bir adammışsın.”
sözünden dolayı İsraillinin, onun kendisini öldüreceğini san-
dığından onun tarafından söylenmiş olabileceği değerlendir-
294
mesi yapmıştır. Taberi, bu sözün İsrailli kavgacı adam tara-
295
fından söylendiğini ileri sürmüş, Maturidi de ona katılmış-
tır. Bu konuda bilim insanlarının çoğu, bu sözü söyleyenin Hz.
Musa’nın hemşerisi Yahudi olduğunu düşünürken bazıları da
296
Mısırlı Kıpti’nin olduğunu iddia etmiştir. Seyyid Kutub da
Hz. Musa’nın ikinci olayda öncekinde olduğu gibi heyecanlan-
290 Kasas, 28/19.
291 Kasas, 28/19.
292 Hicazi, s. 4/448; Sabunî, 11. Fasikül, s. 31.
293 Zemahşerî, s. 5/28; Ebussuud, s. 6/502; Hasan Basri Çantay, Kur’an-ı
Hakîm ve Meâli Kerim, İstanbul, 1972, s. 2/692; Mevdudî, s. 4/169; Mah-
mud, s. 235; Kur’an Yolu, s. 4/221; Harman, Musa, s. 31/212.
294 Razî, Tefsir, s. 17/494; Köksal, Peygamberler Tarihi, s. 2/22; A. Neccar, s.
229; eş-Şihava, s. 43; Yüce Kur’an ve Açıklamalı- Yorumlu Meali, s. 386.
295 Taberî, s. 1/391; Ayrıca bk. İbn Kesîr, Kasas, s. 264.
296 Maturidi, s. 11/34; Vehbi, s. 10/4082.