Page 86 - hz_musa
P. 86
Hz. MUSA 85
Cenab-ı Allah’a kesin söz vermiştir. 278
Hz. Musa’nın peygamber olmamasına rağmen Allah’tan ba-
ğışlanma dilemesi, onun Allah inancına sahip olduğunu gös-
termektedir. Bu durum onun çocukluktan itibaren farklı bir
kültür ve dini inanışa mensup olduğunu, Firavun’un sarayın-
da yetişse bile, annesinin gözetim ve katkılarıyla geleneksel
279
tevhit esasına göre yetiştirildiğini göstermektedir.
Müfessirlerden bazıları, “Peygamberler günah işlemekten ma-
sumdur.” temel prensibinden hareketle onların küçüklerden
değil, büyük günahları işlemekten masum olduklarını, Hz. Mu-
sa’nın da adamı kasten öldürmediği için büyük günah sayıla-
mayacağını belirtmektedir. Ayrıca onlar bu sırada Hz. Musa’nın
henüz peygamber olmadığını da hatırlatmaktadır. Vehbi Efen-
di kavga ve Hz. Musa’nın işlediği günaha farklı bir yaklaşımda
bulunarak öldürülen Kıpti’nin kâfir ve Allah düşmanı olması
sebebiyle öldürülmesinin mubah olduğunu ve Hz. Musa’nın
bundan dolayı istiğfar etmediğini belirtmektedir. Onun piş-
manlık duyması ve istiğfar etmesinin sebebi olarak öldürmeye
memur olmadığı halde bir kâfiri öldürmesidir demektedir. 280
Bütün bu değerlendirmelerden sonra şöyle bir yorum yapıl-
maktadır: Bize göre Hz. Musa’nın kavgaya müdahalesi, hor-
lanan ve ezilen topluluktan birinin yardım istemesi üzerine
olmuştur ve bunda kusur bulunmamaktadır. O tedbirsizlikle
öldürdüğü adamı sadece iteklemiş veya yumruk atmış, yap-
tığı eylem de “İstemeden ölüme sebep olmaktır.” keyfiyetinden
öteye gitmemektedir. Irk bağının müdahale sebebi olduğu de-
lilsiz bir yakıştırmadır. Hz. Musa’nın yaptığı, zayıf olanın ya-
nında durma erdemi olarak değerlendirilebilir. Ayrıca kavga
sırasında kimin haklı kimin haksız olduğunu ayırmanın güçlü-
ğü de ortadır. Onun kendisini günahkâr görmesi ölüme sebep
olmasındandır. 281
278 Mahmud, s. 234.
279 Meral, s. 25.
280 Vehbi, s. 10/4079.
281 Kur’an Yolu, s. 4/220-221.