Page 81 - hz_musa

80 Prof. Dr. Mustafa ERDEM

Müfessirler, İsrailoğulları’ndan olan adam ile kavga eden Kıp-
ti’nin kimliği ve niçin kavga ettikleri hususunu araştırmış ve
kendilerince bir çözüm üretmeye çalışmıştır. Kavganın oldu-
ğu yer olarak Firavun’un sarayının bulunduğu, Kahire, Menfis
253
veya Aynü’ş-Şems şehirlerinin adı geçmektedir. Anlatılanla-
ra göre Hz. Musa’nın kabilesinden olan Samiri ile düşman olan
ve adının Fatun olduğu söylenen Kıpti, Firavun’un mutfağında
hizmetçi olarak çalışmaktadır. Kıpti ücretsiz olarak mutfağa
odun taşıması için Samiri’ye emredince o itiraz eder ve tartış-
254
ma kavgaya dönüşür. Bu rivayet, Hz. Musa’nın gizlice şehre
girmesi ve herkesin istirahate çekildiği bir sırada iki kişinin
kavgasına şahit olduğu yönündeki genel bilgi ile çelişmektedir.

Kur’an-ı Kerim ve sahih hadisi şerifler dışında kaynaklarda
yer alan bilgilere ihtiyatla yaklaşma konusundaki kararlılığı-
mız gereği, bu konuda verilen bilgileri de sadece ilme ve ilim
insanlarına olan saygımız doğrultusunda nakletmeyi yararlı
bulduk. Her biri kapalı bir konuya açıklık getirmek amacıyla
nakledilen bu türden rivayetler, bazen birbiriyle çelişmekte
hatta Kur’an-ı Kerim’de verilen bilgilere de uymamaktadır.
Her şeyden önce Hz. Musa’nın Kıpti’yi öldürdüğü ana kadar
çocukluk dönemi hariç Firavun’un sarayında geçirdiği yıllar
kapalı bir alan olarak kalmaktadır. Eğer o, sarayda mutlu ve
mesut bir hayat geçirmişse, muhtemelen annesinin verdiği
bilgiler dışında bu hayatını olumsuz etkileyecek bir hareke-
tin içine girmemesi gerekmektedir. Hem sarayda yaşayıp hem
de orası aleyhine oluşumlarda yer alıp saray hakkında zararlı
girişimlerde bulunmak, bırakın o dönemin sosyal ve siyasal
şartlarını ve Firavun gibi zalim bir kimsenin yönetimini, gü-
nümüz dünyasında da mümkün değildir. 255

İsrailoğulları’ndan olan kavgacı Hz. Musa’dan yardım ister.
Kur’an-ı Kerim’de Hz. Musa’nın bu kişinin kendi kavmine

253 Ebussuud, s. 6/501; Kur’an Yolu, s. 4/220.
254 Zemahşerî, s. 5/24, 26; Razî, Tefsir, s. 17/488, 490; Vehbi, 10/4077.
255 Krş. Razî, Tefsir s. 17/488-499; Vehbi, s. 10/4078.