Page 87 - hz_musa
P. 87

86  Prof. Dr. Mustafa ERDEM



           Kur’an-ı Kerim’in beyanına göre öldürülen bir Kıpti ve öldür-
           mekten dolayı pişman olan bir insan yani Hz. Musa vardır. Bu-
           rada Hz. Musa’nın suçlu olduğu, kendi dininden değil kavmin-
           den bir adama yardım ettiği, bundan dolayı Cenab-ı Allah’tan
           bağışlanma  dilediği  gayet  açıktır.  Baştan  sona  bir  hikmetin
           ve ibretin gizli olduğu bu ölüm hadisesinde Hz. Musa’nın is-
           ter  itekleyerek  isterse  yumruklayarak  olsun  Mısırlıyı  nasıl
           öldürdüğü anlamsız bir tartışmadır. Bu olay bir anlamda, Hz.
           Musa’nın  peygamberliğe  hazırlanması  için  Mısır’dan  uzak-
           laştırılarak Hz. Şuayb’ın yanına gönderilmesi onun Firavun’la
           mücadele etmek için yetiştirilmesinin görünen bir sebebi ol-
           maktadır.




           Hz. Musa’nın İşlediği Cinayetin Duyulması

           Hz. Musa, işlemiş olduğu bu suçtan dolayı yakalanıp cezalan-
           dırılacağından çok korkmuş, başına gelebilecek olumsuzluk-
           ların kaygısıyla geceyi şehirde korkuyla geçirmiştir. Bu arada
           işlediği cinayet haberinin yayılıp yayılmadığını ve hakkında
           söylenecekleri merak etmiştir. Buna karşılık Mısırlılar Hz. Mu-
           sa’nın katil olabileceğine ihtimal veremedikleri için olsa gerek
           Firavun’a giderek İsrailoğulları’ndan birisinin bir Kıpti’yi öl-
           dürdüğünü, katilin yakalanarak haklarının korunmasını iste-
                    282
           mişlerdir.
           Hz. Musa, adam öldürme suçunun karşılığının kısası gerektir-
           diğini bildiği ve bunun halk tarafından da bilindiğini, bundan
           kurtuluş olmadığını düşünerek korku, telaş ve heyecanla Mı-
           sır’dan kaçış yolları aramaya başlamıştır. Bu endişeyle ertesi
           günü şehirde dolaşırken bir gün önceki kavgada yardım ettiği
           adamın tekrar başka birisiyle kavga ettiğine şahit olmuştur.
           Kavgacı  adam  yine  kendisinden  yardım  istemiştir.  Kur’an-ı

           282   A. Neccar, s. 229.
   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92