Page 489 - hz_musa
P. 489
488 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
ber vermesini istemişler. Bunun üzerine Hz. Musa, o kişinin
kendisi olduğunu söylemiş. Bu ifade üzerine Cenab-ı Allah bu
bilgilerin kaynağının Allah olduğunu onlara söylemediği, “Al-
lah bilir” demesi gerekirken demeyip “benim” dediği için onu
kınamış, iki denizin birleştiği yerde ondan daha bilgili Hızır
adında birinin bulunduğunu haber vermiştir. 1854 Hz. Musa, “Ya
Rabbi! Ben onu nasıl bulurum?” diye sorunca ona şöyle vah-
yolunmuş: “Yanına bir balık al. Balığı bir sepete koy. Yola çık.
Balığı nerede kaybedersen o kulum oradadır.” Hz. Musa yanına
bir balık alarak onu sepete koymuş, hizmetlisi Yuşa b. Nun ile
birlikte hemen yola koyulmuştur. 1855
Yuşa b. Nun, Hz. Musa’dan sonra onun yerine halife/peygam-
ber olarak görevlendirilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de kendisinden
“genç arkadaşı” olarak söz edilen ve ismi zikredilmeyen Yuşa
b. Nun, Hz. Musa’nın hem yakını hem de ondan sonra Cenab-ı
Allah tarafından İsrailoğullarına peygamber olarak gönderi-
len kimsedir. Hızır’ı arama yolculuğunda Hz. Musa’nın yanın-
da bulunan Yuşa, ona hizmet ederken aynı zamanda ondan
ilim öğrenmiştir. 1856
Konuyla ilgili başka bir rivayette de şöyle denilmektedir:
Hz. Musa Rabbine;
“- Hangi kulun Sana daha sevimlidir?” diye sormuş
“- Beni hep zikreden ve hiç unutmayan kulum.” diye cevap ver-
miş. Bunun üzerine Hz. Musa:
“- Peki, hangi kulun en iyi hüküm verir? diye sormuş
“- Hak ile hükmeden ve hevasına uymayandır.” demiş; Hz. Musa:
1854 Maturidi, s. 9/114/115; Zemahşerî, s. 4/88; İbn Kesîr, Kasas, s. 342; Ebus-
suud, s. 5/455; Hicazi, s. 3/493; Havva, s. 8/373; Mahmud, s. 299; Kur’an
Yolu, s. 3/569.
1855 Hicazi, s. 3/493; Mahmud, s. 300; Mutavi’, s. 117-118.
1856 Havva, s. 8/375.