Page 485 - hz_musa
P. 485
484 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
“Bütün bunları ben kendiliğimden yapmış değilim.” 1836 ayeti ke-
rimelerini delil göstererek, onun vahiy ile yönlendirilmesini
ve sahip olduğu bilgileri esas almıştır. 1837 Bilindiği gibi pey-
gamberlerin sayısı ve kimlikleri tam olarak bilinmemektedir.
Kelamcılar, Kur’an-ı Kerim’de peygamberlerden sadece yirmi
beş tanesinin adı bulunduğunu ve üç ayrı ismin de (Üzeyir,
Lokman ve Zülkarneyn) peygamber olup olmadığının tartış-
malı olduğunu bildirmişlerdir. Bu bağlamda Kur’an-ı Kerim’de
adı geçen peygamberler arasında Hızır’ın adı geçmemektedir.
Fahreddin Razî, bu konuda ileri sürülen görüşleri, onun pey-
gamberliğine delil olamayacağı gerekçesiyle eleştirmiştir. 1838
Buna karşılık bazı kaynaklarda onun öldüğü ve Cenab-ı Al-
lah’ın veli kullarından olduğu söylenmiştir. 1839
Mutasavvıflar genellikle Hızır’ın veli olduğunu kabul etmişler,
onu melek veya peygamber olarak tanıtan rivayetleri muteber
saymamışlardır. Onun hayatta olduğunu söyleyen mutasavvıf-
lar pek çok sufi ve velinin, hatta sıradan kişilerin onu gördük-
lerine, kendilerinden öğüt ve dua aldıklarına, bazı durumlar-
da Hızır’ın onlara yol gösterdiğine, yardımcı olduğuna, ism-i
azamı öğrettiğine dair birçok menkıbe rivayet etmişlerdir. 1840
Hızır’ın Peygamberimiz Hz. Muhammed’in vefatından sonra
da taziye için geldiğine dair Hz. Aişe ve Hz. Fatıma’dan bilgi-
ler ve sahabeden pek çok kişiyle görüştüğüne dair rivayetler
nakledilmiştir. 1841
Hızır konusu, toplumsal hayatımızda farklı bir mahiyet ka-
zanmıştır. Türk kültüründe “Hızır Aleyhisselam”, “Hızır Nebi”,
“Hızır Peygamber” ifadeleri onun bir peygamber olarak algı-
1836 Kehf, 18/82.
1837 Ebussuud, s. 5/459; Hicazi, s. 496; Havva, s. 8/372-273; Mutavi’, s. 130.
1838 İbn Kesîr, Tefsir, s. 10/5057; Razî, Tefsir, s. 15/220-221.
1839 Havva, 8/381; Kur’an Yolu, s. 3/569.
1840 Süleyman Uludağ, Hızır, TDV İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1998, s.
17/410.
1841 Eş-Şihava, s. 178-179.