Page 487 - hz_musa
P. 487

486  Prof. Dr. Mustafa ERDEM



           ondan sonraki yüzyılda da yaşamaması gerekirdi.”  1849
           Firuzabadi, Sa’lebi’den yaptığı bir alıntıyla Hızır’ın Hz. İbrahim
           zamanında veya ondan kısa veya uzun bir süre sonra yaşadı-
           ğını ve insanlara görünmediğini belirtmiş, onun insan, melek
           olup olmadığı, yiyip içmediği, ölümlü veya ölümsüzlüğü, yer-
           de veya gökte yaşadığı konularında farklı görüşler olduğunu
           ileri sürmüştür. Ona göre Hızır, birisi Ramazan ayında itikaf
           günlerinde (son on gününde) Beytül-Makdis’te/Mescid-i Ak-
           sa’da diğeri de Hac zamanı Arafat’ta olmak üzere senede iki
           sefer İlyas (a.s.) ile buluşmaktadır. 1850
           Mevdudî, Hızır konusunda sıra dışı bir değerlendirme yapa-
           rak onun insan değil melek olduğunu ileri sürmektedir. O, Hz.
           Musa ile Hızır kıssasında; “İnsanın yaratılışından beri var olan
           kanunlara aykırı cevabı zor iki soru olduğunu belirtilmektedir.
           Buna göre hiçbir kanun bir kimseye başka bir kimsenin malını
           tahrip etme ve suçsuz bir insanı öldürme izni ve yetkisi vermez.
           Hatta ilham yoluyla bazı korsanların belli bir gemiyi basacak-
           larını ve belli bir çocuğun isyankâr ve kafir olacağını bilse, o
           zaman  bile  Allah  tarafından  gönderilen  hiçbir  kanun  insana
           ilhamı nedeniyle gemide bir delik açma ve masum bir çocuğu
           öldürme izni vermez. Buna cevap olarak birisi Hızır’ın bu işi Al-
           lah’ın emriyle yaptığını söyleyecek olsa, bu bizim sorunumuzu
           çözmez. Çünkü soru: ‘Hızır bu işleri kimin emri ile yaptı?” değil,
           ‘Bu emirlerin özelliği ne idi sorusudur?’ Bu önemlidir. Çünkü Hı-
           zır bunları ‘ilahi emir’ doğrultusunda yapmıştır. Hızır’ın kendisi
           de bu işleri kendi yetkisiyle yapmadığını, bilakis Allah’ın emriy-
           le hareket ettiğini söylemektedir… Oysa bu emirler hiçbir ilahi
           kanun tarafından izin verilmediği için meşru değildir. Kur’an da
           suçlu olduğuna bir delil olmaksızın bir kimsenin başka birisini
           öldürmesine izin vermez. Eğer Hızır’a verilen emirler bu türden
           emirler idiyse, Hızır’ın insanlar için konulan ilahi kanunlarla
           sınırlı olmayan bir melek (veya Allah’ın yaratıklarından başka

           1849   Ebussuud, s. 5/480.
           1850   Firuzabadi, s. 6/76-77.
   482   483   484   485   486   487   488   489   490   491   492