Page 488 - hz_musa
P. 488
Hz. MUSA 487
biri) olduğu sonucuna varılabilir. Çünkü şer’i yönü olmayan bu
tür emirler ancak meleklere verilebilir. Bunun nedeni haram ve
helal sorununun onlar için söz konusu olmamasıdır; hiçbir kişi-
sel güce sahip olmaksızın Allah’ın emirlerine itaat ederler. On-
ların aksine insan, işlediği amel ilahi kanuna aykırı ise, bunu il-
ham sonucu veya içgüdülerle istemeyerek işlemiş de olsa günah
işlemiş olur… Eğer Kur’an Hz. Musa’nın eğitilmek üzere gön-
derildiği ‘kul’un bir insan olduğunu söylemiş olsaydı, o zaman
Hızır’ın insan olduğunu kabul edecektik. Fakat Kur’an açıkça
onun bir insan olduğunu söylemez, aksine ‘kullarımızdan biri’
olduğunu söyler, bu da onun insan olduğunu göstermez.” 1851
Bu Kıssanın Kur’an-ı Kerim’de Yer Almasının Hikmeti
Hızır konusu, başta Buhari ve Müslim olmak üzere pek çok
hadis külliyatında Kehf suresiyle bağlantılı olarak yer almak-
tadır. Bu rivayetler çeşitli kaynaklarda değişik vesilelerle nakil
imkânı bulurken, bilim adamları bunların bir kısmını eleştir-
miştir. 1852
Razî’nin aktardığına göre; Cenab-ı Hak onunla aracısız konu-
şup Levhaları verince Hz. Musa, “Benden daha üstünü ve daha
bilgini var mı?” dedi. Bunun üzerine adalarda oturan bir Allah
kuludur ki, adı da Hızır’dır denildi. 1853
Başka bir rivayette denildiğine göre: Kıptilerin helakinden
sonra Hz. Musa İsrailoğulları ile birlikte Mısır’a hâkim olunca
Cenab-ı Allah ona kavmine lütfettiği ilahi nimetleri hatırlat-
masını emretmiştir. O da bu sadette yaptığı konuşmada önce
Cenab-ı Allah’ın onlara verdiği nimetleri hatırlatmış, sonra
peygamber olarak görevlendirildiğini ve O’nun kendisiyle ko-
nuştuğunu bildirmiştir. Onlar bu konuların kendilerinin zaten
bildikleri husus olduğunu, en bilgili insanın kim olduğunu ha-
1851 Mevdudî, 3/189-190.
1852 Bu konudaki değerlendirmelerle ilgili olarak bk. Çelebi, s. 17/406-407.
1853 Razî, Tefsir, s. 15/213.