Page 493 - hz_musa
P. 493
492 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
metçi de balığın denize kaçtığını söylemeyi unutur. 1866
Onlar dinlendikten sonra belli bir süre, yaklaşık geceli gün-
düzlü bir gün yollarına devam ederler. Yemek ihtiyacı için, “İki
denizin birleştiği yeri geçince Musa yoldaşına, ‘Azığımızı getir
yiyelim, bu yolculuk bizi yordu.’ dedi.” 1867 Bu ifadeden onların
çok çok uzaklara gitmedikleri tahmin edilmektedir. Dolayısıy-
la iki denizin birleştiği yerlerle ilgili değerlendirmelerde ihti-
yat payını elden bırakmamak yerinde olur.
Hizmetinde bulunan genç, bunun üzerine balığın dinlendik-
leri yerde denize kaçtığını, onu haber vermeyi unuttuğunu ve
bunun şeytanın kendine kurduğu bir tuzak olduğunu söyler.
“Yoldaşı, ‘Hani biliyorsun bir kayanın dibinde oturmuştuk, ben
balığı(n durumunu orada sana söylemeyi) unuttum. Gerçekten
onu bana şeytan unutturdu. Balık şaşılacak bir şekilde denizde
yol tutup gitmişti.” 1868 Fakat Hz. Musa ondaki korku, heyecan
ve üzüntünün aksine bu durumdan rahatsız olmaz hatta Hı-
zır ile buluşmanın bir işareti olması bakımından mutlu bile
olur. Hz. Musa, yolculuktaki maksadımız budur. İlim öğren-
mek için aradığımız ve peşinde olduğumuz insanı orada bu-
lacağız. Dönelim geriye der. “Musa (sevinçle), ‘İşte aradığımız
yer orası idi.’ Dedi ve hemen geldikleri yere geri döndüler.” 1869
Birlikte mutlu bir şekilde izleri üzerine geri dönerek, kayanın
bulunduğu yere gelirler. 1870 Böylece kızarmış balığın canlana-
rak suya girmesi onun mucizesi haline gelir. 1871
Aradıkları kayanın yanına geri geldiklerinde orada elbisesine
sarınıp bürünmüş bir adam gördüler. 1872 “Derken orada kendi-
sine bilgelik verdiğimiz ve tarafımızdan özel bir bilgi lütfettiği-
1866 Ebussuud, s. 5/456.
1867 Kehf, 18/62.
1868 Kehf, 18/63.
1869 Kehf, 18/64.
1870 Ebussuud, s. 5/457, 459.
1871 Kuşeyri, s. 3-4/1147.
1872 Vehbi, s. 8/3151; Kur’an Yolu, s. 3/570.