Page 494 - hz_musa
P. 494
Hz. MUSA 493
miz kullarımızdan biriyle karşılaştılar.” 1873 Hz. Musa ona, “Se-
lamün aleyküm” diye selam verdi. O da “Ve aleyke’s-selam ey
İsrailoğullarının peygamberi!” dedi. Bunun üzerine Hz. Musa
ona; “Sen bunu nasıl bildin, sana kim bildirdi?” diye sordu. Hızır
da “Seni bana gönderen. Bizim buralarda pek böyle selam veril-
mez.” diye cevap verdi. 1874 Böylece Hz. Musa, kendisine rahmet
verilen bir kul olan Hızır’dan feyiz ve rahmet yönüyle manen
nasiplenmiş, diğer kullara merhamet eden haline gelmiştir. 1875
Hz. Musa İlim Öğrenmek İçin Her Şeye Katlanıyor
Bu olayın Hz. Musa’nın hayatının neresinde gerçekleştiği so-
rusunun cevabı Kur’an-ı Kerim’de bulunmamaktadır. Örnek
olarak Mısır’dan İsrailoğulları’yla birlikte çıkmazdan önce
mi? Kızıldeniz’i geçtikten sonra kutsal topraklara doğru git-
mezden önce mi? Sonra mı? İsrailoğulları çöllerde dolaştıkları
zaman mı? Bunları açıklamak oldukça zordur. Ancak bazı ri-
vayetleri esas alarak bir tahminde bulunmak mümkün olabil-
mektedir. Hz. Musa bu yolculukta sabreden, tahammül eden
idi. Çünkü bu yolculuk bir tür eğitim ve tahammül yolculu-
ğuydu. O, bilgisini artırmak üzere yola çıkmıştı. Bu ise sabır
ve meşakkate tahammül etmekle mümkündü. Nitekim o daha
önce Cenab-ı Allah’ın kelamını duymak için günlerce sabırla
beklemişti. 1876
Hz. Musa Hızır’a kendini tanıttı ve onunla birlikte olmak için
izin istedi. “Musa bu bilge kişiye, ‘Sana verilen özel bilgiden
beni hakikate ulaştıracak kadar öğretmen için seninle birlikte
gelebilir miyim?’ dedi.” 1877 O, “Ey Musa! İlim yönünden Tevrat,
meşguliyet yönündün İsrailoğulları sana yeterli gelmedi mi?”
1873 Kehf, 18/65.
1874 Razî, Tefsir, s. 15/221; Hicazi, s. 3/394; eş-Şihava, s. 170.
1875 Kuşeyri, s. 3-4/147-148.
1876 Kuşeyri, s. 3-4/1147.
1877 Kehf, 18/66.