Page 495 - hz_musa
P. 495
494 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
diye sorunca Hz. Musa ilahi emir doğrultusunda ona geldiğini
haber verdi. 1878
Buhari’de geçen bir hadisi şerifte işaret edildiği gibi Hızır, “Ey
Musa! Ben Allah’ın bana öğrettiği, fakat senin bilmediğin bir
ilme sahibim. Sen de Allah’ın sana öğrettiği fakat benim bilme-
diğim bir ilme sahipsin.” dedi. Rivayet şekilleri ve gerekçeleri
farklı olmakla birlikte; onlar gemiye bindiklerinde bir serçe
geldi ve geminin kenarına konup denizden gagasıyla su al-
maya başladı. Hızır, “Benim ve senin ilmin, Allah’ın ilminden şu
serçenin denizden eksilttiği kadar bile eksiltmez.” diyerek her
ikisininde ilmi yönden yetersizliğine dikkat çekmiştir. 1879
Hz. Musa, bir peygamber olarak onca ilmine, ameline, yüce
makamına ve son derece şerefli olmasını sağlayacak şeylerin
şahsında toplanmasına rağmen, ilim elde etmek için Hızır’a
gitmiş ve tevazu göstermiştir. Bu durum tevazünün tekebbür-
den hayırlı olduğuna delalet etmektedir. 1880
Hızır, Hz. Musa’nın ilim almak üzere kendi yanına gönderildi-
ğini, dolayısıyla onun kendisinden öğrendiği şeylerden emin
olmasını, hikmetini kavrayamadığı hususları yadırgamaması,
kızmaması ve sebebini sormaması, bu konuda kendisiyle tar-
tışmaya girmemesi gerektiğini, yeri geldiğinde ona açıklama-
larda bulunacağını ve bunun için sabretmesini tavsiye eder.
Hz. Musa da ona tabi olacağına ve yaptıklarının hikmetini
sormayacağına söz verir. 1881 Fakat Hızır, “Sen benimle birlik-
te olmaya katlanamazsın. İç yüzünü bilmediğin şeylere nasıl
katlanacaksın?” 1882 diyerek hem anlattıklarının/yaptıklarının
sıradan bir şey olmayacağını, hem de Hz. Musa gibi pek çok
konuda fazlaca bilgiye ve Cenab-ı Allah ile doğrudan konuşma
1878 Vehbi, s. 8/3152.
1879 Zemahşerî, 4/86-94; İbn Kesîr, Tefsir, s. 10/5021-5024, 5044-5045, Ka-
sas, s. 342-343; Razî, Tefsir, s. 15/213-214; Ebussuud, s. 5/460; Havva, s.
8/374, 386; Mahmud, s. 301. Cenab-ı Hakk’ın ilmi için bk. Kehf, 18/109.
1880 Razî, Tefsir, 15/211, 225.
1881 Zemahşerî, s. 4/98.
1882 Kehf, 18/67-68.