Page 500 - hz_musa
P. 500
Hz. MUSA 499
birlikte olmaya asla katlanamazsın dememiş miydim?” 1909 diye-
rek öncekinden daha sert bir ifadeyle onu susturur. Hz. Musa
yaptığı işten pişmanlık duyarak: “Bundan sonra sana bir şey
daha sorarsam, benimle arkadaşlık etme! Çünkü özür dileme-
ye yüzüm kalmadı” 1910 der. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in;
“Kardeşim Musa’ya Allah rahmet eylesin. Haya ettiği için böyle
söylemiştir. Eğer arkadaşıyla beraber kalsaydı ilginç şeylerin
bile en ilginçlerini görürdü.” şeklinde Hz. Musa’nın mahcubiye-
tini dile getirdiği ifade edilmiştir. 1911
Yıkılmak Üzere Olan Duvarın Tamiri
Hz. Musa’nın duyduğu mahcubiyeti dikkate alan Hızır, onunla
olan yolculuğunu sürdürdü. “Yine yollarına devam ettiler, ni-
hayet bir beldeye uğradılar ve belde halkından biraz yiyecek is-
tediler. Fakat belde halkı onlara konukseverlik göstermedi.” 1912
Hz. Musa ve Hızır muhtaç duruma düşmüş, şehir halkından
karınlarını doyuracak bir şeyler istemiş fakat onlar verme-
mişti. Buna rağmen onlar, “Orada yıkılmak üzere olan bir du-
var gördüler. Bilge kişi hemen duvarı onarıp doğrulttu. Musa
(yine dayanamayıp), ‘İsteseydin bu işten bir ücret alabilirdin
(ki, onunla karnımızı doyururduk.)” 1913 dedi. Onların hangi
şehre uğradıkları Kur’an-ı Kerim’de belirtilmemekle birlikte,
müfessirler başka şehir ve belde isimleri vermekle birlikte
burasının Antakya ve bu şehir halkının kınanmış kimseler ol-
duğunu belirtmiştir. Bu bağlamda misafirlerin ağırlanmadığı,
yolcu hakkının tanınmadığı şehrin, şehirlerin en kötüsü oldu-
ğu söylenmiştir. 1914
1909 Kehf, 18/75.
1910 Kehf, 18/76.
1911 Zemahşerî, s. 100-102; İbn Kesîr, Tefsir, s.10/5024-5025, 5047; Ebussuud,
s. 5/464; Vehbi, s. 8/3158; Mukavi’, s. 128.
1912 Kehf, 18/77.
1913 Kehf, 18/77.
1914 Maturidi, s. 9/123-124; Zemahşerî, s. 4/104; Razî, Tefsir, s. 15/233; Ebus-
suud, s. 5/464-465.