Page 504 - hz_musa
P. 504
Hz. MUSA 503
ra Cenab-ı Allah aynı aileye rızasına uygun hareket eden ana ve
babasına hayırlı evlatlar vermiştir. 1928
“Gelelim onarıp doğrulttuğumuz duvara: Bu duvar, şehirde
oturan iki öksüz çocuğa aitti. Duvarın altında onlara bir defi-
ne vardı. Babaları da iyi bir insandı. Rabbin onların ergenlik
çağına gelmelerini ve bir lütuf olarak bu defineyi (zamanı gel-
diğinde) bulup çıkarmalarını istedi. Dolayısıyla bütün bunları
ben kendiliğimden yapmış değilim. İşte senin katlanamadığın
işlerin iç yüzü bunlardır.” 1929
Son hadisede salih bir kişiden iki öksüz çocuğa miras kalan bir
hazineden söz edilmektedir. Burada hem çocukların masum
ve öksüz hem de babalarının salihlerden olması onların yöre
halkının günahlarına ortak olmadığı anlamına gelmektedir.
Hızır, duvarı düzeltmekle bir miktar sıkıntı çekmiştir. Fakat
çocukların hazinelerinin kaybolması daha büyük bir zarar ol-
duğu için o, ehven olanı tercih etmekle emrolunduğunu belirt-
miştir ki burada esas olan çocukların babalarının salih olduğu
hususudur. 1930
Hızır’ın yaptığı iş, hazinenin çocukların yararına korunması-
dır. Eğer duvar kendi haline bırakılıp yıkılsa altındaki hazine
açığa çıkacak ve çocuklar çok küçük olduğu için onu korumak-
ta aciz kalacaklardı.
Hazinenin ne olduğu konusunda farklı görüşler belirtilmiştir.
Ayeti kerimenin açık anlamına göre büyük çoğunluk bunun
bilinen şekliyle altın ve gümüşten oluşan bir define olduğu
üzerinde durmuşlardır. Ayrıca Peygamberimiz Hz. Muham-
med’den nakledilen bir hadise dayandırılarak; bunun, üzerin-
de şu ifadelerin bulunduğu altın bir plaka olduğunu söyleyen-
ler de olmuştur:
1928 Zemahşerî, s. 4/112; Razî, Tefsir, 15/241-242; Ebussuud, s. 5/468; Vehbi,
s. 3161.
1929 Kehf, 18/79-82.
1930 Vehbi, s. 3/3163.