Page 509 - hz_musa
P. 509
508 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
mek istedim. Çünkü ileride, gördüğü her sağlam gemiye el ko-
yan bir hükümdar vardı.”
“Öldürdüğüm çocuğa gelince: Onun ana babası inanmış kimse-
lerdi. Bu çocuğun ileride ana babasını küfür ve isyana sürüklen-
mesinden endişe ettik.”
“Böylece Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine ahlakça ondan
daha iyi, sevgi ve şefkat bakımından kendilerine daha yakın bir
evlat vermesini diledik.”
“Gelelim onarıp doğrulttuğumuz duvara: Bu duvar, şehirde otu-
ran iki öksüz çocuğa aitti. Duvarın altında onlara ait bir defi-
ne vardı. Babaları da iyi bir insandı. Rabbin onların ergenlik
çağına gelmelerini ve bir lütuf olarak bu defineyi (zamanı gel-
diğinde) bulup çıkarmalarını istedi. Dolayısıyla bütün bunları
ben kendiliğimden yapmış değilim. İşte senin katlanamadığın
işlerin iç yüzü bunlardır.” 1938
Hz. Musa ve Hızır Kıssasından Alınacak Ders
Dikkat edilecek olursa Hızır’ın yapmış olduğu üç fiil de şer’an
caiz değildir. Ancak Hızır, olayların arkası hakkında bilgi sahi-
bi olduğu için bunları yapmıştır. Onun bildiklerini bilmediği
için Hz. Musa ona tepki göstermiştir. 1939
Hz. Musa ve Hızır iki ayrı örnek/prototip olup, bu kıssa eğiten
ve eğitilenler için çok önemli ölçütler vermektedir. Arkadaş-
lığın, öğrenciliğin ve öğretmenliğin edeplerini öğretmektedir.
Bu ölçü ilme ve ilim ehline saygıyı içerirken, ilim adına öğre-
tilenlerdeki yanlışlara veya yanlış anlamalara kayıtsız kalma-
mayı, doğru bildiği hususlarda tepki koymayı öğütlemekte-
dir. Ayrıca bilinmelidir ki herkesin her şeyi bilmesi mümkün
değildir. Bunun anlamı herkesin bir başkasından öğreneceği
şeyler de vardır.
1938 Kehf, 18/60-82.
1939 Havva, s. 8/387.