Page 510 - hz_musa
P. 510

Hz. MUSA  509



           Bütün  bunların  yanında  ilim  öğrenmek  tevazuyu  gerektir-
           mektedir. Her şeyi bildiğini sananların yersiz ve haksız yere
           gururlanmasına, büyüklük taslamasına gerek yoktur. Zira bu
           tür ahlaki zaaflar çoğu kere hakikatin öğrenilmesine ve açığa
           çıkmasına engel olur.
           Hz. Musa ve Hızır kıssası, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in
           “Hikmet  müminin  yitiğidir.  Nerede  bulursa  onu  alır.”  “İlim
           Çin’de de olsa onu isteyiniz.” hadisleriyle uyumlu ve onun pra-
           tize edilmiş ilahi ve tarihi bir örneğidir.
           Maturidi Hz. Musa ile Hızır kıssasından çıkartılacak dersleri
           şu şekilde özetlemektedir:
           •  İnsan ilim öğrenmek zorundadır. İnsanların gerek fert ge-
              rekse toplum olarak bilgiye ihtiyaçları vardır. Bunun için
              şartlar ne kadar zor da olsa ilim almak vaciptir. Hz. Musa
              kendisine emredildiği doğrultuda ilim almak için iki deni-
              zin birleştiği yere kadar senelerce durup dinlenmeden yol
              yürümeye karar vermiştir.
           •  Yola çıkmak için gerekli hazırlıkları yapmak lazımdır. Hz.
              Musa oraya giderken yanındaki gence/hizmetliye yola çı-
              karken azık olarak yanlarına balık almasını söylemiştir.
           •  İleride  yapılacak  gerçekleşip  gerçekleşmeyeceği  şüpheli
              şeyler için “İnşallah” 1940  demenin gerekli olduğunu hatır-
              latmıştır. Çünkü Hızır, “Doğrusu sen benimle beraber olma-
              ya katlanamazsın/sabredemezsin” dediğinde Hz. Musa “İn-
              şallah sen beni sabreden bulacaksın.” demiştir.
           •  Bir kimse ilim aldığı bir şahısta bir takım kabul edilemez
              ve haksız davranışlar gördüğü zaman o kişiden ayrılması
              ve ilim almaması gerekir. 1941
           1940   “Bir de bir iş için ‘Yarın mutlaka yapacağım.’ diye kesin konuşma. Bunun
               yerine, ‘Allah dilerse (inşallah) şu işi yarın yapacağım de. Şayet inşallah
               demeyi unutursan Rabbini an ve ‘Umulur ki, Rabbim beni sözlü olarak
               ‘inşallah’  demekten  daha  ileri  boyutta,  bir  teslimiyet  şuuruna  ulaştırır’
               temennisinde bulun. (Kehf, 18/23-24.)
           1941  Maturidi, s. 9/113-114. Ayrıca bk. Mutavi’, s. 129-130.
   505   506   507   508   509   510   511   512   513   514   515