Page 508 - hz_musa
P. 508
Hz. MUSA 507
Bu bilge kişi, “Eğer benimle geleceksen, ben yaptığım işin mahi-
yetini sana anlatmadıkça bana hiçbir şey sorma!” dedi.
Bunun üzerine beraberce yola koyuldular. Derken bir gemiye
bindiler. Bu bilge kişi (durup dururken) gemide bir delik açtı
(bir iki tahtayı söktü). Musa ona, “Sen gemiyi yolcuları boğmak
için mi deldin, gerçekten yaptığın iş çok tehlikeli. “dedi.
Bilge kişi, “Ben sana, ‘Benimle birlikte olmaya katlanamazsın’
dememiş miydim?” dedi.
Musa, “Unutmuşum, beni bağışla. Ne olur, bu yolculuğumda
bana zorluk çıkarma.” dedi.
Gemiden inip yollarına devam ettiler. Yolda bir çocuğa rastladı-
lar, bilge kişi tutu, çocuğu öldürüverdi. Musa (öfkeyle), “Sebep-
siz yere masum bir çocuğu nasıl öldürürsün, gerçekten yaptığın
iş çok kötü.” dedi.
Bilge kişi, “Ben sana, ‘Benimle birlikte olmaya katlanamazsın.’
Dememiş miydim?” dedi.
Sonunda Musa, “Bundan sonra sana bir şey soracak olursam
benimle arkadaşlık etme, çünkü özür dilemeye yüzüm kalma-
dı.” dedi.
Yine yollarına devam ettiler, nihayet bir beldeye uğradılar ve
belde halkından biraz yiyecek istediler. Fakat belde halkı on-
lara konukseverlik göstermedi. Orada yıkılmak üzere olan bir
duvar gördüler. Bilge kişi hemen duvarı onarıp doğrulttu. Musa
(yine dayanamayıp), “İsteseydin bu işten bir ücret alabilirdin
(ki, onunla karnımızı doyururduk.)” dedi.
Nihayet bilge kişi şöyle dedi: “Artık ayrılma vaktimiz gelmiş bu-
lunuyor. Ancak katlanamayıp müdahale ettiğin o işlerin iç yü-
zünü sana açıklayacağım.”
“(Gemi olayından başlayalım:) O gemi, geçimlerini denizden
sağlayan bir takım yoksul kişilere aitti. Gemiye biraz hasar ver-