Page 512 - hz_musa
P. 512

Hz. MUSA  511


           Hz. Musa ve Sığır/İnek Kıssası

                       1943
           İnek konusu,    Kur’an-ı Kerim’de en uzun müstakil bir sure-
           ye adını verecek kadar önemsenmiştir. Bundan dolayı Kur’an-ı
           Kerim’in ikinci suresinin adı “Bakara”dır. Bakar, manda dahil
           bütün sığır cinsinin ismi olarak kullanılmaktadır. Erkek veya
           dişi sığır, yani inek, öküz, düve ve tosun anlamına da gelmek-
           tedir. Toprağı yarmak suretiyle süren anlamında bakar denil-
           miştir. 1944
           Bu surede çok çeşitli konular değişik şekillerde yer almakta-
           dır. Bunlardan birisi de İsrailoğulları arasında yaşanan fakat
           faili bilinmeyen bir cinayettir. Birçok tartışmalara yol açan bu
           cinayet, Hz. Musa’ya getirilmiş ve katilin bulunması istenmiş-
           tir. Hz. Musa da bu cinayetin çözümü için hiç ilgisi yok gibi
           görünen ve muhataplarını da şaşkına çeviren bir örnek olarak
           sığır/inek kesilmesini önermiştir.

           Sığır  kıssası,  İsrailoğulları’nın  içinde  yaşadıkları  kültür  ve
           dini inanışlardan ne kadar uzaklaştıklarının ve Hz. Musa’ya
           bağlılıklarını  test  etmek  için  bir  yöntem  olarak  seçilmiştir.
           Bilindiği üzere sığır, Mısırlılar arasında ve bölgedeki dini ina-
           nışlarda önemli bir tanrı motifidir. 1945  Nitekim bu alışkanlık-
           1943  Kur’an-ı Kerim’in ikinci suresine adını veren “Bakara” kelimesi, Türkçe-
               mizde inek olarak tercüme edilmektedir. Fakat Kur’an-ı Kerim’de kesilme-
               si istenen bu ineğin özellikleri belirtilirken, “O, çift sürmek ve tarla sula-
               mak için boyunduruğa koşulmamış…” (Bakar, 2/71.) ifadesi kullanılmıştır.
               Bu sıfatlara haiz hayvan için Türkçede “öküz” kelimesi kullanılmaktadır.
               Biz bu çalışmamızda, her ikisini de ifade için bu cinsin adına “sığır” keli-
               mesini kullanmayı tercih ettik. (Bk. Maturidi, s. 1/182.)
           1944  Hüseyin b. Muhammed Ragıp el-Isbahani, el-Müfredat fi Garibi’l-Kur’an,
               İstanbul, 1986, s. 73; Yazır, s. 1/381.
           1945  Antik Mısır medeniyetinde Nil Nehri merkezli oluşturulan kültür, her şeye
               gücü yeten yaratıcının farklı şekillerde tezahürü olarak karşımıza çıkmak-
               tadır. Bu anlamda boğa, baykuş ya da çakal suretinde heykeller tanrının
               farklı yönlerini temsil etmektedir. Bunlardan bazıları tanrının bilgeliğini,
               bazısı gücünü, bazısı da merhametini yansıtmaktadır. Tanrı’yı temsil et-
               mesi yönüyle Mısır’da en etkili figürlerin başında boğa/inek kültürü gel-
               mektedir. (Meral, s. 15)
               Mısırlılar “Apis/Abis” dedikleri buzağı şeklinde tasavvur ettikleri tanrıyı
               faydalı şeylerin kaynağı olarak görüyor ve ona tapınıyorlardı. Tanrı olarak
               kabul ettikleri buzağı öldüğü zaman onu mumyalayarak özel bir mezara
   507   508   509   510   511   512   513   514   515   516   517