Page 391 - hz_musa
P. 391
390 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
İsrailoğulları’nın Buzağı ile Denenmesi
Buzağı Heykelinin Mahiyeti
Antik Mısır medeniyetinde Nil Nehri merkezli oluşturulan
kültür, her şeye gücü yeten yaratıcının farklı şekillerde teza-
hürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda boğa, baykuş
ya da çakal suretinde heykeller tanrının farklı yönlerini temsil
etmektedir. Bunlardan bazıları tanrının bilgeliğini, bazısı gü-
cünü, bazısı da merhametini yansıtmaktadır. Tanrı’yı temsil
etmesi yönüyle Mısır’da en etkili figürlerin başında boğa/inek
kültürü gelmektedir. 1459
Mısırlılar “Apis/Abis” dedikleri buzağı şeklinde tasavvur et-
tikleri tanrıyı faydalı şeylerin kaynağı olarak görüyor ve ona
tapınıyorlardı. Tanrı olarak kabul ettikleri buzağı öldüğü za-
man onu mumyalayarak özel bir mezara gömüyorlar ve buna
da “Serabiyum” adını veriyorlardı. İsrailoğulları Mısır’da bu-
lundukları süre içinde büyük oranda asimile oldular. Onların
kültürel ve dini hayatından etkilendiler ve buzağıya tapın-
maya alıştılar. Nitekim bu kültürel etkinin tesiriyle olmalı ki
Kur’an-ı Kerim, “Musa’nın kavmi, o Tur’a gittikten sonra yanla-
rındaki ziynet eşyalarından böğürür gibi bir ses çıkaran buza-
ğı heykeli yaptı (ve ona tapınmaya başladı). Onlar, bu heykelin
kendileriyle konuşmayacağını ve kendilerini doğru bir yola gö-
türmeyeceğini görmüyorlar mıydı? Ne yazık ki, onu ilah edindi-
ler ve kendilerine böylece zulmetmiş oldular.” 1460 şeklinde onla-
rın gelenekselleşen inançlarının etkisiyle tapmak amacıyla bir
buzağı putu edindiklerini haber vermektedir.
Kuranı Kerim’de buzağı “el-ıclü” kelimesi, altı surede on ayrı
yerde geçmektedir. 1461 Bunlardan ikisi Hz. İbrahim’in misafir-
lerine ikram etiği buzağı eti olarak belirtilirken (Hud, 11/69;
1459 Meral, s. 15.
1460 Araf, 7/148; Taha, 20/89.
1461 Bakara, 2/51,54,92,93; Nisa, 4/153; Araf, 7/147, 152; Hud, 11/69; Taha,
20/88; Zariyat, 51/26;