Page 47 - Hz_ibrahim
P. 47

44  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                               Hz. İBRAHİM  45



 gularla maddi çıkarlar birleşmektedir. Bu sebeple o ortamda   bep olmuştur. Bunun üzerine Hz. İbrahim; küçüklüğünde onu
 aksi bir durumu düşünmek mümkün değildir. Fakat Hz. İb-  koruyan Allah’ın büyüdüğü zaman da koruyacağını ve kendisi
 rahim bütün bilinenlerin ve yaşananların aksine Allah tara-  hakkında  ailesinin  korkmasına  gerek  olmadığını  söylemiş-
 fından özel olarak yetiştirilmiş ve özenle peygamber olarak   tir. Fakat Âzer bu durumu başka birisinin ihbar edebileceği
 hazırlanmıştır.  ihtimalini  düşünerek,  doğrudan  Nemrud’un  yanına  gitmiş,
             saltanatına son vereceği düşüncesiyle doğmasından korktu-
 Vani  Mehmed  Efendi  bu  konuda  şunları  nakletmektedir:
             ğu çocuğun, başka bir yerde doğan ve yanına gelinceye kadar
 Hz. İbrahim on üç yaşına gelince Allah’ın varlığını idrak et-
             ondan haberdar olmadığı oğlu İbrahim olduğunu haber ver-
 miştir. Böylece önce annesi, sonra babasıyla Allah’ın varlığı
             miş, bu yüzden verilecek cezaya da razı olduğunu bildirmiş-
 konusunda tartışarak onları doğru yola çekmeye çalışmıştır.
             tir. Bunun için Âzer, Hz. İbrahim’i annesinin yanından alarak
 Âzer, bu tartışmalar esnasında ona şu cevabı vermiştir. Senin
             Nemrud’a  götürmüştür.  Hz.  İbrahim  Nemrud’un  huzuruna
 Rabb’in seni besleyen annendir; onun Rabb’i, onu nimetler-
             girerken karşılaştığı saltanata bakarak gördüğü manzaradan
 le besleyen benim, benim Rabb’im bana ve diğerlerine rızık-
             oldukça etkilenmiş ve meraklanmıştır. Bu merakını gidermek
 lar veren Kral Nemrud’dur; Nemrud’un Rabb’i ve besleyeni   için  orada  bulunanlara  “Ey  kavim!  Siz,  neye  tapıyorsunuz?”
 95
 yükselen burç ve yıldızlardır.  Muhtemeldir ki Hz. İbrahim’in
             diye sormaktan kendini alamamıştır. Bunun üzerine Nemrud;
 henüz topluma karışmadığı bir dönemde anne ve babasının,
             “Ey İbrahim! Sen, üzerinde bulunduğum dinime gir. Seni ben
 onun  sorduğu  soruları  cevaplamakta  güçlük  çektikleri  için
             yaratmışımdır ve rızkını da ben veriyorum!” der. Hz. İbrahim
 96
 onu bu şekilde susturmak zorunda kalmıştır.
             Nemrud’un bu mağrur ve kibirli tavrına karşı; “Ey Nemrud!
 Hz. İbrahim, aralarındaki bu tartışmalardan duyduğu üzün-  Sen  yalan  söylüyorsun!  O  Rab  ki,  beni  yaratan,  bana  doğru
 tüyü belirtircesine babasına En’am suresi 6/74. ayeti kerime-
             yolu gösteren O’dur! Beni yediren, beni içiren de O’dur!” de-
 sinde belirtilen şu açıklamayı yapmak durumunda kalmıştır:   yince Nemrud da halk da tutulup kalmıştır. Olaydan oldukça
 “İbrahim babası Âzer’e: ‘Birtakım putları tanrılar mı ediniyor-  etkilenmesine karşılık çevresinde bulunanlara karşı kendini
 sun? Doğrusu ben seni de kavmini de apaçık bir sapıklık için-  küçük düşürmemek adına Nemrud Âzer’e dönerek “Ey Âzer!
 de görüyorum, demişti.” Bunun üzerine Hz. İbrahim’in Allah   Bu oğlun daha küçüktür. Ne söylediğini, benim kadrü kıyme-
 hakkında verdiği bilgilerle başa çıkamayan babası, onu içinde   timi, mülkü saltanatımın ululuğunu bilmiyor. Sen onu hemen
 bulunduğu  bu  aykırı  düşüncelerden  kurtarabilmek  ve  ikna   al, götür. Kendisini azabımın şiddetiyle korkut. Ola ki üzerinde
 ederek kendi dinine çevirebilmek amacıyla sözde din adam-  saplanıp kaldığı şeyden döner.” demiştir. 98
 97
 larının yanına götürmüştür.
             İbn Kesir’in Hz. İbrahim ile ilgili tarihi kaynaklarda nakledi-
 Hz. İbrahim’in Allah hakkında söyledikleri ve anne babasının
             len bilgiler hakkında değerlendirmesi şu şekildedir:
 inandıkları  tanrılarını  eleştirmesi,  onların  kendileri  ve  ço-
             “Hz. İbrahim’i babasının, o henüz süt emen bir çocuk iken bir
 cuklarının geleceği hakkında Nemrud’dan korkmalarına se-
             hayvan inine veya bir mağaraya koyduğu, günler sonra onu
             çıkardığı, İbrahim’in yıldızlara ve yaratıklara bakıp onlar üze-
 95   Vani, s. 19.
 96   Taberi, s. 1/ 235; Köksal, Peygamberler Tarihi, s. 1/144-146.
 97   Vani, s.109-110.   98   Köksal, Peygamberler Tarihi, s. 1/149; Nergis, s. 16.
   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52