Page 46 - Hz_ibrahim
P. 46

44  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                                                                                                    Hz. İBRAHİM  45



           gularla maddi çıkarlar birleşmektedir. Bu sebeple o ortamda                   bep olmuştur. Bunun üzerine Hz. İbrahim; küçüklüğünde onu
           aksi bir durumu düşünmek mümkün değildir. Fakat Hz. İb-                       koruyan Allah’ın büyüdüğü zaman da koruyacağını ve kendisi
           rahim bütün bilinenlerin ve yaşananların aksine Allah tara-                   hakkında  ailesinin  korkmasına  gerek  olmadığını  söylemiş-
           fından özel olarak yetiştirilmiş ve özenle peygamber olarak                   tir. Fakat Âzer bu durumu başka birisinin ihbar edebileceği
           hazırlanmıştır.                                                               ihtimalini  düşünerek,  doğrudan  Nemrud’un  yanına  gitmiş,
                                                                                         saltanatına son vereceği düşüncesiyle doğmasından korktu-
           Vani  Mehmed  Efendi  bu  konuda  şunları  nakletmektedir:
                                                                                         ğu çocuğun, başka bir yerde doğan ve yanına gelinceye kadar
           Hz. İbrahim on üç yaşına gelince Allah’ın varlığını idrak et-
                                                                                         ondan haberdar olmadığı oğlu İbrahim olduğunu haber ver-
           miştir. Böylece önce annesi, sonra babasıyla Allah’ın varlığı
                                                                                         miş, bu yüzden verilecek cezaya da razı olduğunu bildirmiş-
           konusunda tartışarak onları doğru yola çekmeye çalışmıştır.
                                                                                         tir. Bunun için Âzer, Hz. İbrahim’i annesinin yanından alarak
           Âzer, bu tartışmalar esnasında ona şu cevabı vermiştir. Senin
                                                                                         Nemrud’a  götürmüştür.  Hz.  İbrahim  Nemrud’un  huzuruna
           Rabb’in seni besleyen annendir; onun Rabb’i, onu nimetler-
                                                                                         girerken karşılaştığı saltanata bakarak gördüğü manzaradan
           le besleyen benim, benim Rabb’im bana ve diğerlerine rızık-
                                                                                         oldukça etkilenmiş ve meraklanmıştır. Bu merakını gidermek
           lar veren Kral Nemrud’dur; Nemrud’un Rabb’i ve besleyeni                      için  orada  bulunanlara  “Ey  kavim!  Siz,  neye  tapıyorsunuz?”
                                      95
           yükselen burç ve yıldızlardır.  Muhtemeldir ki Hz. İbrahim’in
                                                                                         diye sormaktan kendini alamamıştır. Bunun üzerine Nemrud;
           henüz topluma karışmadığı bir dönemde anne ve babasının,
                                                                                         “Ey İbrahim! Sen, üzerinde bulunduğum dinime gir. Seni ben
           onun  sorduğu  soruları  cevaplamakta  güçlük  çektikleri  için
                                                                                         yaratmışımdır ve rızkını da ben veriyorum!” der. Hz. İbrahim
                                                     96
           onu bu şekilde susturmak zorunda kalmıştır.
                                                                                         Nemrud’un bu mağrur ve kibirli tavrına karşı; “Ey Nemrud!
           Hz. İbrahim, aralarındaki bu tartışmalardan duyduğu üzün-                     Sen  yalan  söylüyorsun!  O  Rab  ki,  beni  yaratan,  bana  doğru
           tüyü belirtircesine babasına En’am suresi 6/74. ayeti kerime-
                                                                                         yolu gösteren O’dur! Beni yediren, beni içiren de O’dur!” de-
           sinde belirtilen şu açıklamayı yapmak durumunda kalmıştır:                    yince Nemrud da halk da tutulup kalmıştır. Olaydan oldukça
           “İbrahim babası Âzer’e: ‘Birtakım putları tanrılar mı ediniyor-               etkilenmesine karşılık çevresinde bulunanlara karşı kendini
           sun? Doğrusu ben seni de kavmini de apaçık bir sapıklık için-                 küçük düşürmemek adına Nemrud Âzer’e dönerek “Ey Âzer!
           de görüyorum, demişti.” Bunun üzerine Hz. İbrahim’in Allah                    Bu oğlun daha küçüktür. Ne söylediğini, benim kadrü kıyme-
           hakkında verdiği bilgilerle başa çıkamayan babası, onu içinde                 timi, mülkü saltanatımın ululuğunu bilmiyor. Sen onu hemen
           bulunduğu  bu  aykırı  düşüncelerden  kurtarabilmek  ve  ikna                 al, götür. Kendisini azabımın şiddetiyle korkut. Ola ki üzerinde
           ederek kendi dinine çevirebilmek amacıyla sözde din adam-                     saplanıp kaldığı şeyden döner.” demiştir. 98
                                     97
           larının yanına götürmüştür.
                                                                                         İbn Kesir’in Hz. İbrahim ile ilgili tarihi kaynaklarda nakledi-
           Hz. İbrahim’in Allah hakkında söyledikleri ve anne babasının
                                                                                         len bilgiler hakkında değerlendirmesi şu şekildedir:
           inandıkları  tanrılarını  eleştirmesi,  onların  kendileri  ve  ço-
                                                                                         “Hz. İbrahim’i babasının, o henüz süt emen bir çocuk iken bir
           cuklarının geleceği hakkında Nemrud’dan korkmalarına se-
                                                                                         hayvan inine veya bir mağaraya koyduğu, günler sonra onu
                                                                                         çıkardığı, İbrahim’in yıldızlara ve yaratıklara bakıp onlar üze-
           95   Vani, s. 19.
           96   Taberi, s. 1/ 235; Köksal, Peygamberler Tarihi, s. 1/144-146.
           97   Vani, s.109-110.                                                         98   Köksal, Peygamberler Tarihi, s. 1/149; Nergis, s. 16.
   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51