Page 182 - Hz_ibrahim
P. 182

180  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                                                                                                    Hz. İBRAHİM  181



           işin manevi ve hikmet boyutundan habersiz olan Hz. Hacer                      kıl. Beni ve çocuklarımı putlara tapmaktan uzak tut.’ Rabb’im!
           için durum çok farklıdır. Zira o, olup bitenden habersiz oldu-                Putlar insanlardan birçoğunun sapmasına sebep oldu. Bundan
           ğundan bulundukları durumun korkunçluğunun etkisiyle Hz.                      böyle kim bana uyarsa o bendendir; kim de bana karşı gelirse
           İbrahim’in arkasına düşmüş; “Ey İbrahim! Bu ıssız vadide bizi                 artık sen çok bağışlayan, pek esirgeyensin.”  Hz. İbrahim’in
                                                                                                                                 570
           bırakıp nereye gidiyorsun? Öyle bir vadi ki ne görüp konuşa-                  şahsı için özel ve kendinden sonra dinini takip ederler için
                                                                                                                      571
           cak birileri ne de başka bir hayat eseri var.” demiştir. Hacer                yaptığı genellik içeren bu dua,  putların bizatihi insanları
           bu sözlerini tekrarlamasına rağmen Hz. İbrahim ona dönüp                      saptırma  niteliği  olmamasına  karşılık  onlara  tapanların,  o
           bakmamış,  cevap  bile  vermemiştir.  Nihayet  Hz.  Hacer  “Bizi              putların  varlığı  sebebiyle  doğru  yoldan  sapmış  olduklarına
                                                                                                            572
           burada  bırakmayı  sana  Allah  mı  emretti.”  diye  sorduğunda,              dikkat  çekmektedir.   Hz.  İbrahim,  ailesini  bıraktığı  yerin
           Hz. İbrahim “Evet Allah emretti.” cevabını verince, Hz. Hacer                 manen yücelmesini isterken aynı zamanda oranın maddeten
           “Öyle ise Allah bizi perişan etmez, o bizi korur bırakmaz.” de-               de zenginleşmesi ve insanların huzur ve rahat içinde yaşama-
           miş ve orada yaşamaya razı olarak geri dönmüş, Hz. İbrahim                    sı için de dua etmiştir: “…Ey Rabb’im! Bu beldeyi güvenli yap,
                                 567
           de onlardan ayrılmıştır.                                                      halkından Allah’a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyveler-
                                                                                                  573
           Hz.  İbrahim,  burasının  insan  hayatının  devamı  için  uygun               le besle…”  Cenab-ı Allah Hz. İbrahim’in bu duasını kabul et-
           olmadığını görünce, Mekke’nin üstündeki Seniyye mevkiin-                      miş, Mekke’yi güvenilir bir yerleşim merkezi hâline getirmiş-
           de, onlar tarafından görünmeyecek bir yerde durup, yüzünü                     tir. Burası her ne surette olursa olsun korkanların emniyette
           Kâbe’ye  doğru  döndürüp  ellerini  kaldırmış  ve  Kur’an-ı  Ke-              olduğu ve yaşayanların çeşitli meyvelerle rızıklandığı bir yer
           rim’in beyanına göre Cenab-ı Allah’a şöyle dua etmiştir:  568                 olmuştur. 574
           “İbrahim şöyle dua etmişti: ‘Rabb’im! Bu beldeyi  emniyetli                   “Ey Rabb’imiz! Ey Sahibimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için
                                                        569
                                                                                         ben, neslimden bir kısmını senin Beyt-i Harem’inin (Kâbe) ya-
                                                                                         nında, ziraat yapılmayan bir vadiye yerleştirdim. Artık sen de
           567  Buhari, Enbiya. 9; İbn Kesir, Tefsir, s. 2/553; Kısas, s. 1/137;  Ebussuud, s.
              1/360, 5/102; Yazır, s. 1/494; Vani, s. 129; Köksal, s. I/176-177; Hadislerle   insanlardan  bir  kısmının  gönüllerini  onlara  meyledici  kıl  ve
              İslam, s. 6/43.
           568  Sahihi Buhari Muhtasarı, s. 9/121; İbn Kesir; Kısas, s. 1/37; Vani, s. 129.   meyvelerden bunlara rızık ver! Umulur ki bu nimetlere şükre-
           569  Bazı meallerde İbrahim, 14/35. ayeti kerimesindeki  “el-beledü” kelimesi
              şehir  (Mekke) olarak tercüme edilmiştir. (Heyet, Kur’an-ı Kerim ve Açık-      rimeler onun Mekke hayatıyla ilgilidir. Ayrıca Hz. İbrahim babası için dua
              lamalı Meali, Ankara, 1993 s. 259.)  Hz. İbrahim’in eşi Hz. Hacer ve oğlu      ederken (Meryem, 19/47-48; Şuara, 86; Mümtehine, 60/4.) uyarılmış ve
              Hz. İsmail’i buraya bıraktığı zaman orada henüz sosyal hayata dair işaret      Allah’ın kâfirleri bağışlamayacağı ona bildirildikten sonra o dua etmekten
              yoktu. (İbrahim, 14/37.) Geçmişte Kâbe’nin burada olduğuna dair mane-          vazgeçmiştir. (Tevbe, 9/113-114.) Nitekim aynı heyet bu ayetleri tercüme
                                                                                             ederken kendileriyle de çelişir şekilde şöyle demektedir: “Daha önce de İb-
              vi işaretler bulunsa dahi burası Hz. İbrahim’in çocuklarını bırakmasından
                                                                                             rahim Peygamber, babasının affı için Allah’a dua edeceğine dair babasına
              ve Kâbe’yi yapmasından sonra kalabalıklaşmış ve şehir haline gelmiştir.
                                                                                             söz vermiş ve Allah’tan onun affını dilemişti. Fakat babasının Allah düşmanı
              Kur’an-ı Kerim’deki tertibe bakılırsa bu ayeti kerime, Hz. İbrahim’in eşi ve
              çocuklarını bıraktığı zamanla ilgili olabilir. Ancak bu ve bunu takip eden     olduğunu anlayınca dua etmeyi bıraktı.”  (M. E.)
              ayetlerde putlar konusunda Hz. İbrahim’in uyarılması, onun yetiştiği put-  570  İbrahim, 14/35-36.
              perest ortamı hatırlatmaktadır. Meali yazanların burada naklettikleri yo-  571  Maturidî. S. 7/536.
              rumda; “Hz. İbrahim, Allah Teâlâ’nın putperestleri bağışlamayacağını henüz
                                                                                         572  Maturîdî, 16/276.
              bilmiyordu.” denmektedir. Bu ifade Hz. İbrahim’in yaşadığı bölgeyi terk ve
                                                                                         573  Bakara, 2/126.
              yaptığı seyahat gerçeğiyle de çelişmektedir. Çünkü onun babası ile ilişki-
              leri doğup büyüdüğü Irak topraklarında tamamlanmış olup, bu ayeti ke-      574  Ezraki, s. 66.
   177   178   179   180   181   182   183   184   185   186   187