Page 180 - Hz_ibrahim
P. 180

178  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                                                                                                    Hz. İBRAHİM  179



           edebileceği varsayımından hareket ederek, Hz. Hacer ve oğ-                    ile Mekke’nin aynı yer olması mümkündür. Ancak bu bilgiyi
           lunun gittiği yer olarak Tevrat’ta geçen Faran/Paran kelimesi                 doğrulamak için elimizdeki kaynaklar oldukça sınırlıdır. Bu
           üzerinde  durmuşlardır.  Yakut  el-Hamevi,  Faran’ın  Araplaş-                konuda fikir beyan edenlerin büyük çoğunluğu Yakut el-Ha-
           mış İbranice bir kelime, Mekke’nin Tevrat’taki adı ve orada                   mavi’den  yararlanmak  durumunda  kalmıştır.  Bu  bilgilerin
                                       558
           bir  dağ  olduğunu  söylemiştir.   Ö.  Faruk  Harman  bu  bilgi-              geliştirilmesi veya çeşitlenmesi, belki bilimsel çalışma yapan-
           lerin doğru ve Tevrat’ta (Tekvin, 21/21) zikredilen Paran’ın                  lara yeni bakış açısı kazandırabilir.
                                                  559
           Mekke olduğu görüşünü kabul etmektedir.  Mekke ile Faran
           arasında bir ilişki kurarak ikisini birleştirmek isteyen Arap
           coğrafyacıları, burasının Hicaz’da bir dağ olduğunu iddia ede-                    c-  Hz. İbrahim ve Ailesi Mekke’de
                                                560
           rek Hamevi’nin görüşüne katılmaktadır.  Günümüz tefsirci-                     Mekke  şehrinin  bulunduğu  bölgede  çok  eski  zamanlarda
           lerinden Süleyman Ateş de “Hz. İbrahim de Allah’ın vahyine
           dayanarak Hacer’i ve oğlu İsmail’i alarak Faran’a yani Mekke                  Amalika, Ad ve Semud kavimlerinin kalıntısı olan Cürhüm-
                                                                                         lüler oturmuştur. Bunların büyük bir kısmının, burada belli
           yöresindeki dağların eteğine getirdi.” diyerek Faran’ın Mekke
                                                                                         bir süre oturduktan sonra yaşanan felaketler sebebiyle yok
                                     561
           olduğunu ifade etmektedir.  Tevrat’ta Hz. İsmail’in yaşadı-
                                                                                         olduğu  belirtilmiştir.  Muhtemelen  Hz.  İbrahim  ve  ailesinin
           ğı yer olarak Faran adında bir çölden bahsedilmektedir ki bu
                                                                                         Mekke’ye geldiğinde Cürhümlülerden hayatta kalan bazıları-
           bilgiler, Mekke’deki fiziki şartları çağrıştırdığı için geleneksel
                                                                                         nın bu civarda yaşadığı tahmin edilmektedir. 563
           İslami kültüre aykırı değildir. Ancak İslam dışındaki kaynak-
           lar Mekke gerçeğini kabul etmeyerek, Hz. İsmail’in Arabistan                  Cebrail, Hz. İbrahim, Hz. Hacer ve Hz. İsmail’i bugün Mescid-i
           sınırları içine girmeksizin Filistin’in güneyinde Faran diye bir              Haram’ın ve zemzem kuyusunun bulunduğu yerin yukarısın-
           çölde yaşadığını belirtmektedir.  562                                         da büyük bir ağacın yanına getirdi. O tarihte Mekke’de hiç
           Kur’an-ı  Kerim’de  Hz.  İbrahim  ve  Kâbe  gibi  ortak  değerler             kimse, hatta içecek su dahi yoktu. İşte Hz. İbrahim ana ve oğlu
           Mekke ile bütünleştirilirken veya özdeşleştirilirken Faran ke-                buraya bıraktı, yanlarına içi hurma dolu (meşin) bir dağar-
                                                                                                                       564
           limesi üzerinde bu kadar yoğunlaşmak doğru değildir. Tevrat                   cık, içi su dolu bir kırba bıraktı.  Ezraki, Hz. İbrahim’in eşi
           yazarları kendi kurguları doğrultusunda Hz. Hacer ve İsmail                   ve oğlunu günümüzde Hatim olarak bilinen yere bıraktığını
           için bir rota belirlemiştir. Fakat bu rota geleneksel İslam an-               belirtmektedir. 565
           layışı ve kültürel değerleriyle bazı noktalarda örtüşmemek-
                                                                                         Hz. İbrahim, Hz. İsmail ile Hz. Hacer’i Mekke’ye bırakıp Şam’a
           tedir.  Ortak  bir  payda  oluşturmak  için  tarihî  verileri  zorla-
                                                                                         geri dönerken gözü arkada kalmamıştır. Zira o, Cenab-ı Al-
           maya ve yeni bir veri tabanı oluşturmaya gerek yoktur. Faran
                                                                                         lah’ın kendisini Nemrut gibi bir zalimin zulmünden ve onun
                                                                                                                                          566
                                                                                         içine  attırdığı  ateşten  kurtardığına  şahit  olmuştur.   Fakat
           558  Yakut b. Abdullah el-Hamevi, el Bağdadi, Mu’cemü’l-Buldan, Beyrut, Tarih-
              siz, s. 4/225.
           559  Ömer Faruk Harman, “Faran”, TDV İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1995, s.   563  Çağatay, s. 82.
              12/166.                                                                    564  Sahihi Buhari Muhtasarı; s. 9/120; İbn Kesir, Kısas, s. 1/137; Vani, s. 128;
           560  Şibli, s. 1/103.                                                             Köksal, Peygamberler Tarihi, s.  I/176.
           561  Süleyman Ateş, Kur’an-ı Kerim ve Yüce Meali, Ankara, 1977, s. 259.       565  Ezraki, s. 66.
           562  Şibli, s. 1/103.                                                         566  Mehmed Vehbi, s. 7/2712.
   175   176   177   178   179   180   181   182   183   184   185