Page 113 - Hz_ibrahim
P. 113
110 Prof. Dr. Mustafa ERDEM Hz. İBRAHİM 111
324
vunamayacak kadar âciz ve Tanrı olamayacakları konusunda ‘Zalimler sizlersiniz, sizler!’ dediler.” ve kendilerini suçla-
319
ikna edici bir ders vermek istedi. dılar. Hz. İbrahim, delilleri daha iyi dinlemeleri ve kanıtları
Nemrud’un ve toplanan kitlenin/halkın huzurunda “…Ey İb- daha iyi benimsemeleri için görünüşte onlara inanıyormuş
325
320 gibi yaptı.
rahim! Tanrılarımıza bu işi sen mi yaptın?” diyerek Hz. İb-
rahim’i sorgulamaya başladılar. O da zaten halkın kendisine Hz. İbrahim en zor zamanlarda, kendisinin ölümle tehdit edil-
böyle bir soru sormasını istiyor veya onlardan böyle bir soru diği anlarda bile kavminin batıl inançlar peşinde koştuğunu,
geleceğini bekliyordu. Onlara; “Belki de bu işi şu büyükleri hâlâ kendilerine bir yararı ve zararı dokunmayan kendi elle-
321
yapmıştır. Hadi onlara sorun; eğer konuşuyorlarsa! …” ifa- riyle yaptıkları putlara taptığını onlara anlatmak istemiştir.
322
desiyle kırmadığı büyük putu işaret etmiştir. Hz. Peygam- Hz. İbrahim’in bu dik duruşu ve hikmet dolu açıklaması top-
ber’in “Şüphesiz kinayeli konuşmada yalandan sakınma ve ko-
323 lananların kafalarını karıştırmış, bir an onu doğrulamak ve
runma vardır.” hadisi gereğince aslında bu kinayeli ve alaycı
kendi inandıkları değerlerden uzaklaşmak suretiyle onun
anlatımdan Hz. İbrahim’in putları kırdığı kanaatine ulaşmak
326
söylediklerini kabul edecek hâle getirmiştir. Onlar hataları-
mümkün olmuştur. Fakat Hz. İbrahim, bu açıklamasıyla putlar
nı anlamış, günahlarını itiraf ve ikrar etmiş, ona verecek bir
her ne kadar kendilerini kıranı engelleyecek veya onu ihbar
cevapları kalmamıştır. Onlar bu durum karşısında hayal kı-
edecek durumda değilse de kinayeli bir şekilde parçalayıp bu rıklığına uğramış, çok pişman ve perişan olmuş, kendilerini
hâle getirenin adını verebilir anlamında: “Onlara sorun. Eğer
zalim olmakla suçlamıştır.
konuşurlarsa!” demiştir. Böylece Nemrud başta olmak üzere
putların tanrı olduğuna inanan herkesin çok cahil olduğunu, Bu ayeti kerimede geçen “Zalimler sizlersiniz! Sizler.” ifadesi,
kendilerine zarar verilmesini engelleyemeyen şeylere taptık- putların korumasız ve savunmasız bırakılmaları sonucu kırıl-
larını, üstelik bu sözde tanrıların, kıranın adını dahi söyleye- ması dolayısıyla Hz. İbrahim’in kavminin birbirlerini suçla-
mediklerini anlatmak istemiştir. Böylece Hz. İbrahim putların maları şeklinde de anlaşılmıştır. 327
kendilerine zarar verecek bir kabiliyette olmadığını söyleye- Hz. İbrahim’in kavmi böylece doğru yolu tam bulmuşken bu
rek dolaylı bir şekilde onları kırdığını da itiraf etmiştir. durum fazla uzun sürmemiş, muhtemelen “mahalle baskısı”
Böylesine ikna gücü yüksek bir uygulama ile Hz. İbrahim on- veya kral korkusu dolayısıyla eski hâllerine, cahilliklerine
328
lara doğruyu gösterip maksadına ulaşınca, topluluk cahillik- tekrar geri dönmüştür. Bu sefer kendilerinin ve putlarının
lerinin farkına vararak konuya daha farklı bakmaya başladı. masum, inançlarının meşru ve makul olduğunu ispat için kar-
“Bunun üzerine kendi vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) şı taarruza geçerek kızgınlık ve tepkiyle: “Sonra tekrar eski
329
inanç ve tartışmalarına döndüler: Bunların konuşmadıklarını
324 Enbiya, 21/64.
319 İbn Kesir, Kısas, s. 1/124. 325 Maturîdî, s. 9/388.
320 Enbiya, 21/62. 326 Enbiya, 21/64; Ebussuud, s. 6/50.
321 Enbiya, 21/63. 327 Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali, s. 326.
322 Ebussuud, s. 6/47. 328 Razi, Tefsir, s. 16/168-169; Vani, s. 120.
323 İbn Kesir, Tefsir, s. 12/6808. 329 Mahmud, s. 126.