Page 106 - Hz_ibrahim
P. 106

104  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                                                                                                    Hz. İBRAHİM  105



           Hz. İbrahim’in yaptığı plana göre, babasının istediği şekilde                 parlayan mücevher bulunan altından yapılmış bir put görür.
                                                                                                                                       299
           ve  kavminin  yaptığı  gibi  bayram  yapmak  değil,  onlar  bay-              “Sonra onlara güçlü darbeler indirmeye başladı.”  “Nihayet
           ram  münasebetiyle  şehri  terk  ettiği  zaman  meydana  gelen                (İbrahim) onları parça parça etti, belki ona müracaat ederler
                                                                                                                            300
           boşluktan yararlanarak putları kırmaya niyetlenmiştir. O, in-                 diye yalnız onların büyüğünü bıraktı.”  ayeti kerimelerinden
           sanlar bayram yerine giderken yanındakilerden bir kısmının                    de anlaşıldığı gibi büyük put hariç hepsini hızlı bir şekilde
           da duyabileceği bir şekilde “Allah’a ant içerim ki, siz dönüp                 parçalar ve suç aleti baltayı da en büyüğünün boynuna asar.
                                                                                                                                                301
                                                          292
           gittikten  sonra  putlarınıza  bir  tuzak  kuracağım.”   diyerek              Hz.  İbrahim’in  bu  beyanda;  putlara  “tanrılar”  derken  bunu
           putlarına  bir  tuzak  hazırlayacağına,  onların  bayram  yerine              onlara gerçek anlamda uluhiyet isnat etmek amacıyla değil,
                                                      293
           gittiklerinde onları kıracağına yemin etmiştir.  Böylece on-                  aksine  kavminin  onlara  verdiği  isimlendirmeler  üzerinden
           lara bir ders vermek istemiş fakat nasıl bir tuzak kuracağını                 hareketle böyle bir ifade kullandığı anlaşılmaktadır.
           söylememiştir. Kavmi de inançları gereği muhtemelen taptık-
                                                                                         Bazılarına göre Hz. İbrahim, putları kırmak suretiyle gerçek-
           ları putlarına onun bir şey yapamayacağından, onlara zarar
                                                                                         leştirdiği bu eylemi, putların üzerine atmak yerine kavmini
           veremeyeceğinden  emin  oldukları  için  bu  beyanın  üzerine
                                                                                         susturmak ve bu işi kendisinin yaptığını net bir şekilde açığa
           düşmemişler, geleneklerine göre yapmaları gereken bazı iş-                    çıkartmak amacıyla yapmıştır. Ancak onlara da “Sizler her hâl-
           lerin de olabileceği gerekçesiyle onunla birlikte fazla zaman                 de onların büyüğünün bunu yaptığını yadırgamazsınız. Çünkü
           kaybetmeden geride bırakmış ve bayram yerine gitmek üzere                     ibadet olunan ve Tanrı olduğu iddia edilen bir varlığın buna
           oradan ayrılmıştır. Hz. İbrahim onlardan ayrılarak bayrama
                                                                                         hatta daha fazlasına kadir olması gerekir.” mesajı vermek su-
                     294
           katılmamış  ve aradığı fırsatı yakalamıştır. 295
                                                                                         retiyle ilahların kendilerini bile korumaktan âciz olduklarını
           Kavminin  bayram  merasimi  meşguliyetinden  yararlanarak,                    göstermiş Allah’a ve onun tevhit dinine yönelmelerini iste-
           eline bir balta/keser alan Hz. İbrahim, “İbrahim gizlice tanrı-               miştir.
                                                                                               302
                              296
           larının yanına vardı.”  ayeti kerimesinde belirtildiği şekilde                Putlar gökteki yıldızları temsilen yapılmış oldukları için on-
           gizli ve hızlı bir şekilde puthaneye girer. Kavminin orada bu-                ların sayısı hakkında çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bun-
           lunan putların önlerine yiyecekler koyduğunu görünce hay-                     ların sayısının yetmiş  veya otuz iki olduğu üzerinde durul-
                                                                                                             303
           rete düşer ve onlarla alay ederek:  “…Niçin bir şeyler yemi-                  muştur.  Hz. İbrahim orada bulunan bütün putları kırmış,
                                           297
                                                                                                304
                                                         298
           yorsunuz?’ . ‘Neyiniz var, niçin konuşmuyorsunuz?”  diye on-                  parçalamış  belki  ona  müracaat  ederler,  sorarlar,  danışırlar
           lara sorular sorar. Orada kapının karşısında iki gözünde gece
           292  Enbiya,21/57.
           293  İbn Kesir, Tefsir, s. 10/5344.
                                                                                         299  Saffat, 37/93.
           294  Eba’l-Kasım Carullah Mahmud b. Ömer ez-Zemahşeri, el-Keşşaf, Beyrut,
              Tarihsiz, s. 3/14.                                                         300  Enbiya,21/58.
           295  Kutub, s. 12/327.                                                        301  Zemahşeri, s. 3/14; Ebussuud, s. 6/47.
           296  Saffat, 37/91.                                                           302  Razi, Tefsir, s.16/166-167; Ebussuud, s. 6/47.
           297  Mahmud, s. 124-125.                                                      303 Zemahşeri, s. 3/14; Razi, Tefsir, s. 16/162; Ebussuud, s. 6/47.
           298  Saffat, 37/91-92.                                                        304  Vani, s. 119.
   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111