Page 518 - hz_musa
P. 518

Hz. MUSA  517



           Bu ayeti kerime Diyanet İşleri başkanlığı tarafından hazırla-
           tılan mealde: “Sığırın bir parçası ile öldürülene vurun’ dedik.
           (Denileni yaptılar ve ölü dirildi.) İşte Allah ölüleri böyle diriltir,
           düşünesiniz diye mucizelerini de size böyle gösterir.” 1960   Yukarı-
           daki mealle ikisi arasında kıyası mümkün olmayan bir anlam
           farklılığı bulunmaktadır. Zira bu meal ayetin lafzi tercümesine
           daha uygun gelmektedir.
           Yukarıda ilk olarak naklettiğimiz, Abdulkadir Şener, Cemal So-
           fuoğlu ve Mustafa Yıldırım tarafından hazırlanan “Faili meçhul
           cinayetlerde bu yöntemi (bir sığır kesip şüpheli kişilere, üzerin-
           de  ellerini  yıkamak  suretiyle  katili  bilmediklerine  dair  yemin

           ettirme yöntemini) uygulayın’ diye emrettik.” şeklinde anlam-
           landırılan Bakara 2/73. ayeti kerimesi Muhammed Esed’ten
           etkilenerek çevrilmiştir. 1961  O yaptığı tercümede, “Bu (prensib)
           i  bu  gibi  (çözümlenmemiş  cinayet  olayları)nın  bazılarına  da
           uygulayın. Allah (faili meçhul cinayetlerin katilini ortaya çıkar-
           mak suretiyle) cinayetleri engellemekte ve düşünesiniz diye uy-
           gulanacak kuralları size gösterip öğretmektedir.” 1962  ifadelerini

           kullanmıştır ki, burada prensibin ne olduğu açık olmadığı gibi
           ölünün diriltilmesi olarak gerçekleşen bu olayın bir mucize ol-

               mülk edinmek için size vereceği ülkede, kırda yere düşmüş, kimin öldür-
               düğü bilinmeyen birini görürseniz, ileri gelenleriniz ve yargıçlarınız gidip
               ölünün çevredeki kentlere olan uzaklığını ölçsünler. Ölüye en yakın kentin
               ileri gelenleri işe koşulmamış bir düve alacaklar. Düveyi toprağı sürülme-
               miş, ekilmemiş ve içinde sürekli akan bir dere olan bir vadiye getirecekler.
               Orada, derede düvenin boynunu kıracaklar. Levili kahinler de oraya gide-
               cek. Çünkü Tanrınız Rab, onları kendisine hizmet etsinler, O’nun adıyla
               kutsansınlar diye seçti. Kavga, saldırı davalarına da onlar bakacak. Ölüye
               en yakın kentin ileri gelenleri, derede boynu kırılan düvenin üzerinde el-
               lerini yıkayacaklar. Sonra şöyle bir açıklama yapacaklar. ‘Bu kanı ellerimiz
               dökmedi. Kimin yaptığını gözlerimiz de görmedi. Ya Rab, kurtardığın hal-
               kın İsraillileri bağışla. Halkını dökülen suçsuz kanından sorumlu tutma.’
               Böylece kan dökme günahından bağışlanacaklar. Rab’bin gözünde doğru
               olanı yapmakla, suçsuz kanı dökme günahından arınacaksınız.” (Yasa’nın
               Tekrarı, 21/1-9.)
           1960   Kur’an-ı Kerim Meali, Halil Altuntaş, Muzaffer Şahin, Ankara, 2002.
           1961   Bk. Esed, s. 22.
           1962  Esed, s. 21. Bu ifadeler Tevrat’ın ölüyle temas sonrası uygulamalarını an-
               dırmaktadır. Çölde Sayım, 19/1-22)
   513   514   515   516   517   518   519   520   521   522   523