Page 522 - hz_musa
P. 522
Sonuç
Peygambereler insanları doğru yola iletmek, nefsi zaaflardan
korumak, şeytani vesveselerden onları uzak tutmakla görev-
lendirilmiş mübarek ve masum insanlardır. Görevlerini yerine
getirirken asla yüksünmezler, ayrımcılık ve kayırmacılık yap-
mazlar, kendilerine verilen görevi eksiksiz, kusursuz yerine
getirme gayreti içinde olurlar ve bunun karşılığında insanlar-
dan hiçbir şey beklemezler. Nimetlere her daim şükrederken
bela ve musibetlere sabrederek tevekkülün en asil örnekliğini
verirler. Onları diğer insanlardan ayıran en önemli özellikle-
rin başında Allah rızası ve insan sevgisi konusundaki hassasi-
yetleri gelmektedir.
Her peygamberde olduğu gibi Hz. Musa’yı diğerlerinden ayı-
ran pek çok özellikler bulunmaktadır. Korunmuşluk peygam-
berlerin ortak özelliği olmasına karşılık Hz. Musa örnekliğin-
deki korunma biçimindeki farklılık dikkati çekmektedir. Nite-
kim Hz. Musa, daha doğum öncesinden itibaren özel olarak
korunmuş ve bu özelliği bütün kutsal kitapların metinlerin-
de kayıt altına alınmış bir peygamberdir. Bütün doğa olayla-
rı ve beşerî yasaların aksine o, geleceğin peygamberi olarak
hem de düşmanı tarafından sarayda büyütülmüş ve zamanın
şartları gereği yetiştirilmiştir. Annesi tarafından peygamber
olacağı bilinmesine rağmen beşerî sıkıntıların en zor ve acı-
masızlarıyla yüzleşmiş, çok büyük tehdit ve tehlikeleri aşarak
kendisine emredileni yerine getirme gayreti içinde olmuştur.
Ziya Paşa’nın ifadesiyle: “Âsûde olam dersen eğer gelme bu ci-
hana” tam anlamıyla Hz. Musa için gerçek olmuş hem kavmi
bir inanç olan evlatlıkların evlat olma olgusunu kökten ortadan kaldırmış
ve ikisinin aynı olmadığını uygulamalı olarak göstermiştir. (Ahzab, 33/37.)