Page 470 - hz_musa
P. 470
Hz. MUSA 469
seyi azımsayan cahil bir bedevi veya münafık: “Şu taksim, hiç
şüphesiz kendisinde Allah rızası kasdedilmeyerek yapılmıştır.”
demişti. Bunu işiten Abdullah ibn Mesud diyor ki: “Gidip Resu-
lüllah’a haber verdim. Bu münasebetsiz sözü işitince Resulüllah
o derece asabileşti ki, hatta yüzünde hiddetin izleri belirdiğini
gördüm.” Sonra Resulüllah: “Allah Musa’ya rahmete etsin. Ona,
benim uğradığım şu ezadan ziyade eza olundu da sabretti.” bu-
yurdu. 1789
Cenab-ı Allah’ın yanında Hz. Musa’nın değerinin yüksek olu-
şunu gösteren en önemli delil, onun duası karşısından Cenab-ı
Allah’ın Hz. Harun’u ona yardım etmek üzere peygamber ola-
rak görevlendirmesidir. 1790 Bu durum Kur’an-ı Kerim’de “Rah-
met ve şefkatimizin eseri olarak” 1791 nitelenmektedir. Bilindiği
üzere peygamberlik konusu kişisel isteğe veya bir takım özel
yeteneklere göre verilen ilahi bir görev değildir.
Sabunî, Taha suresini tefsir ederken Cenab-ı Allah’ın Hz. Mu-
sa’ya verdiği nimetleri şöylece altı grupta toplamaktadır:
1. Hz. Musa’nın annesine; çocuğunu sepete koyarak Nil neh-
rine bırakmasının ilham edilmesi ve firavunun sarayında
barınmasının/eğitiminin sağlanması
2. Cenab-ı Allah’ın kimseye vermediği sevgiyi ona vermesi ve
çevresindekiler tarafından sevilmesi
3. Allah’ın koruması ve gözetiminde olması
4. Çeşitli ikram ve ihsanlarla annesine geri verilmesi
5. Kıpti’yi öldürdükten sonra korunması
6. Medyen’den döndükten sonra Cenab-ı Allah ile konuşması
ve peygamberliğin verilmesi. 1792
1789 Tecrid-i Sarih, 9/147-148.
1790 Taha, 20/29-32, 36-37.
1791 Meryem, 19/53.
1792 Sabunî, 8. Fasikül, s. 59.