Page 472 - hz_musa
P. 472

Hz. MUSA  471



           den dolayı veya parlak ve güzel yüzlü olduğu için ona el-Mü-
           nevvir/el-Münenevver (aydın) denildiği iddia edilmiştir. De-
           nildiğine göre Karun, önce Hz. Musa’ya iman etmiş, takva ehli,
           Allah’a itaat ve kullukta samimi birisiyken sonra hırsı ve kıs-
           kançlığı yüzünden Samiri gibi münafıklık yolunu seçmiştir. 1799
           “Peygamberlik makamı Musa’nın, mezbah ve kurban Harun’un
           peki bana ne kaldı?” diyerek onlara haset etmiş ve “Bütün yetki
           ve tasarruf sizin ikinizde, benim hiçbir şeyim yok. Böyle nere-

           ye kadar sabredeceğim?” diyerek onlara isyan etmiştir. 1800  Bu
           ifadeler onun Hz. Musa’nın ailesinden ve yakınlarından oldu-
           ğu hissiyatını vermektedir. Nitekim Firuzabadi, bu düşünceyi
           destekler mahiyette Karun’un Hz. Musa’nın kız kardeşiyle evli
           olduğunu ileri sürmektedir. 1801

           İbn  Kesîr,  iddia  edilenlerin  aksine  Karun’un,  veziri  Haman
           gibi Firavun ve diğer yöneticilerinin dini inançlarına sahip ve
           Mısır’ın çok büyük zenginleri arasında yer aldığını söylemek-
           tedir. 1802  Nitekim Kur’an-ı Kerim’de Karun, Firavun ve Haman
           ile birlikte anılmış, Hz. Musa diğerleri gibi ona da peygamber
           olarak gönderilmiş, buna karşılık o da Hz. Musa’yı sihirbaz-
           lıkla  suçlamıştır.  “Biz  Musa’yı  pek  çok  mucizeyle  ve  özellikle
           (asanın yılana dönüşmesi gibi) güçlü bir mucizeyle destekleye-
           rek Firavun’a, Haman’a ve Karun’a göndermiştik.” Bu ifadeleler
           Karun’un önceden meşhur ve etkin bir isim olduğunu göster-
           mektedir.
           Bununla birlikte o isim verilmeksizin “Musa’ya inanıp onun-
           la birlikte iman etmiş olanların oğullarını öldürün, kadınlarını
           kızlarını sağ bırakıp hor ve hakir bir şekilde kullanın.” diyenler

           1799   Firuzabadi, s. 6/73; Zemahşerî, s. 5/102-106; İbn Kesîr, Tefsir, s. 11/6239-
               6240,  Kasas,  s.  360;  eş-Şihava,  s.  155;  Köksal,  Peygamberler  Tarihi,  s.
               2/84-85; Harman, Karun, s. 24/219; Kur’an Yolu, 4/246.
           1800   Zemahşerî, s. 5/102; Mutavi’, s. 131; eş-Şihava, s. 155-158; Harman, Ka-
               run, s. 24/220.
           1801   Firuzabadi, s, 73.
           1802   İbn Kesîr, Kasas, s. 289.
   467   468   469   470   471   472   473   474   475   476   477