Page 467 - hz_musa
P. 467

466  Prof. Dr. Mustafa ERDEM



           Buhari’nin  naklettiği  bir  hadisi  şerife  göre;  Peygamberimiz
           (s.a.v)  ganimetleri  taksim  ederken,  birisi  kendisine  verilen
           hisseyi beğenmez. Bu durum ona bildirildiğinde o bu kişiye
           kızmış  ve  kızgınlığı  yüz  hatlarından  belli  olmuş;  “Allah  Mu-
           sa’ya rahmet etsin! Ona bundan çok daha fazla eziyet ederlerdi
           de o yine de sabrederdi.” 1776  demiştir.

           Hz. Musa, Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Allah’ın kendisine hikmet
           ve ilim verdiği kimse olması sebebiyle muhsinlerden olarak
           nitelenmektedir. 1777  O, mazlumlara, acizlere yardım ettiği, ih-
           tiyaç sahiplerinin derdine derman olduğu ve her daim Allah’ın
           emrine amade ve toplumun bireylerinin yanında olduğu için
           bu sıfatı kazanmıştır. 1778

           Hz. Musa, Allah katında duası kabul olan müstesna kişilerden
           birisi olarak bilinmektedir. Gerek Mısırlıların gerekse İsrailo-
           ğulları’nın bitmek tükenmek bilmez arzu ve isteklerini Cena-
           b-ı Allah’a arz ettiği ve duasının geri çevrilmediği bilinen bir
           husustur. Buradan hareketle şeytan ile ilgili de şöyle uzun bir
           hikâye anlatılmaktadır. Rivayete göre şeytan Hz. Musa’ya ge-
           lerek onun Allah tarafından peygamber olarak seçildiğini ve
           onunla konuştuğunu hatırlattıktan sonra kendisinin de Allah
           tarafından yaratıldığını fakat günah işlediğini belirterek Allah
           katında  ona  şefaat  ve  onun  bağışlanmasını  dilemesini  ister.
           Bunun üzerine Hz. Musa Cenab-ı Allah’a dua eder. Fakat kar-
           şılığında isteğinin değerlendirileceği, bunun için Hz. Adem’in
           kabrine giderek ona secde etmesi ve böylece tövbesinin kabul
           olacağı bildirilir ve o da bunu şeytana anlatır. Bunu duyan şey-
           tan kibirlenir, sinirlenir ve ben ona yaşarken secde etmedim.
           Ölüsüne mi secde edeceğim der... 1779



           1776   İbn Kesîr, Kasas, s. 366.
           1777   Kasas, 28/14.
           1778   Mahmud, s. 232.
           1779  Abdurrahman İbn el-Cevzi el-Bağdadi, Telbisu İblis, Beyrut, Hicri, 1368,
               s.30.
   462   463   464   465   466   467   468   469   470   471   472