Page 460 - hz_musa
P. 460

Hz. MUSA  459



           de atalarına haram kılınan vadedilmiş topraklara girebilmiş-
           tir. 1747

           İbn  Kesîr,  İsrailoğulları’nın  Kızıldeniz  sonrasında  yaşadıkla-
           rıyla ilgili şunları aktarmaktadır:
           “Musa onları cihada davet edince; İsrailoğulları cihattan yüz
           çevirdikleri için, Allah onların aleyhlerinde hüküm vererek kırk
           yıl oraya girmelerinin yasaklandığını ilan etti. Onlar, kırk yıl sü-
           reyle çölde bir çıkış yolu bulmaksızın başıboş dolaşıp durdular.
           Bu esnada çok garip şeyler oldu. Büyük harikalar gerçekleşti.
           Allah, onları bulutla gölgelendirip üzerlerine kudret helvası ve
           bıldırcın eti gönderdi. Katı taştan akar su çıkardı. Bu taşı hay-
           vanlarının üzerinde gittikleri yere taşıyorlardı. Hz. Musa asa-
           sıyla taşa vurunca; taştan on iki göze fışkırıyordu. Her kabile
           birinden  içiyordu.  Ve  daha  buna  benzer  Allah’ın  İmran  oğlu
           Musa’yı  teyit  ettiği  mucizeler  gerçekleşti.  Orada  Tevrat  indi-
           rildi. Hükümler teşri kılındı. Ahit kubbesi yapıldı. Buna zaman
           kubbesi de denir… Sonra Harun vefat etti. Ardından üç yıl sonra
           Musa Kelimullah vefat etti. Allah aralarında İmran oğlu Mu-
           sa’nın yerine halife olarak Yuşa İbn Nun’u peygamber yaptı.” 1748




           Hz. Harun’un Vefatı
           Hz. Harun’un ne zaman, nasıl ve kaç yaşında öldüğüne dair
           kesin bilgi bulunmamakla birlikte şöyle bir rivayet kaynaklar-
           da yer almaktadır: İsrailoğulları’nın çöldeki sürgün hayatının
           otuz dokuzuncu yılının sonunda ecel vakti yaklaştığında Ce-
           nab-ı Allah Hz. Musa’ya Hz. Harun’un ölüm vaktinin geldiğini
           ve dağa götürmesini emreder. Hz. Harun, yanına oğulları Şibr
           ve Şibbîr’i de alarak, kardeşi Hz. Musa’yla beraber dağa doğru
           giderler. Onlar, birlikte yürürken dağda altında dayalı döşeli
           bir divan/sedir bulunan gölgesi büyük bir ağaç görürler. Hz.
           Harun onun üzerinde uyumak istediğini fakat sahibinin kim
           1747   Zemahşerî, s. 2/414; Razî, Tefsir, s. 9/24; A. Neccar, s. 310; Kara, s. 463.
           1748   İbn Kesîr, Tefsir, s. 5/2196.
   455   456   457   458   459   460   461   462   463   464   465