Page 458 - hz_musa
P. 458

Hz. MUSA  457



           Kastalani’nin ifadesi ile gönüllerinde daima Mısır’a dönme ar-
           zusu bulunan İsrailoğlları, içinde yaşayanları bahane ederek
           Kenan eline gitmeyince Cenab-ı Allah onlara kutsal toprakları
           kırk yıl haram etmiş, yarım milyondan fazla muharip gücü bu-
           lunan İsrailoğulları, toplamı on sekiz mil genişliğindeki avuç
           içi  kadar  Tih  çölünde,  askeri  bir  disiplin  içinde  gezinmeye
           mahkûm edilmiştir. 1739
           İsrailoğulları, kendilerine konan bu yasak süresince vatanla-
           rından mahrum kalarak, çöllerde kırk yıl nereye gittiklerini,
           nerede gezdiklerini bilemez bir şekilde, hedefleri ve maksat-
           ları olmaksızın şaşkın şaşkın dolaştılar. 1740  Kaynaklarda; Hz.
           Musa ve kardeşinin bu sürede İsrailoğulları’nın başına gelen-
           lerden etkilenip etkilenmediği tartışılmış, 1741   onların diğer iki
           kişiyle birlikte kendilerine nimet verilenler olduğu   1742  veya
           Hz. İbrahim’in ateş içindeki rahatlığı misali bu sıkıntıların on-
           ları etkilemediği söylense de, 1743  aynı toplum içinde yaşamak
           zorunda olan bir insanın bütün olup bitenlerden etkilenme-
           mesi mümkün olmasa gerektir. İnsanlık için çeşitli nimetlerin
           bulunduğu kutsal topraklar olarak tarif edilen yerler, çöllerde
           ne olacağı belli olmayan bir vaziyette yaşamaktan çok daha iyi
           olduğu muhakkaktır. Ayrıca her ne olursa olsun insanın huzur
           içinde ve mutlu bir şekilde, geleceğinden emin olarak kendi
           vatanında  yaşaması,  güzel  bile  olsa  başkalarının  yurdunda
           yaşamaktan daha iyidir. Bu geçici iskân yurdunda İsrailoğul-
           ları’nın sağlıklı yaşayabilmeleri için kendilerine ihsan edilen
           bütün nimetler Hz. Musa’nın elinden gerçekleşen mucizeler-
           dir. Bunlara ilave olarak buzağı hadisesi ve Tur Dağı’nda onun
           yaşadıkları, bu süreçte Hz. Musa’nın kavminin arasında bu-
           lunduğunun kanıtı olmaktadır.

           1739  Tecrid- Sarih, s. 4/507-508.
           1740  İbn Kesîr, Kasas, s. 315; Yazır, s. 3/1649; İbn Şerif, s. 100.
           1741  Maturidi,  s.  4/205;  Zemahşerî,  s.  2/414;  Razî,  Tefsir,  s.  9/24;  Yazır,  s.
               3/1649-1651.
           1742   Vanî, s. 423.
           1743  Zemahşerî, s. 2/416; Razî, Tefsir, 9/24.
   453   454   455   456   457   458   459   460   461   462   463