Page 454 - hz_musa
P. 454

Hz. MUSA  453



           Müfessirler,  bu  iki  kişinin  kim  olduğu  hususunda  farklı  gö-
           rüşler belirtmişlerdir. Bir kısmı, bunların Hz. Musa’nın halkın
           arasından  seçerek  gidecekleri  yer  hakkında  bilgi  edinmek
           üzere görevlendirdiği kimselerden olduğunu ve Hz. Musa’nın
           yanında yer aldığını söylerler. Bir kısmı ise İsrailoğulları’nın
           gidecekleri yer ahalisinden olduğunu ve Hz. Musa ve berabe-
           rindekilerin  o  beldeye  doğru  gideceklerini  duyunca  onların
           yanına geldiklerini ve onlara bazı özel bilgiler verdiklerini id-
           dia ederler. 1720  Bunun yanında müfessirlerin büyük çoğunluğu
           aynı kaynaktan beslenerek onların Yuşa b. Nun ve damadı Kâ-
           lib b. Yufenna olduğunu söylemiştir. Onlar diğerlerinden fark-
           lı  tespitler  yaparak  durumu  sakinleştirmek  ve  Hz.  Musa’ya
           yardımcı  olmak  maksadıyla,  oraların  son  derece  güzel,  bol
           nimetli ve bereketli olduğunu, insanların fizik görüntülerinin
           anlatılan gibi ürkütücü olsa da kalplerinin küçük ve korkak ol-
           duğunu belirtir fakat yine de toplumu yatıştırmaya muktedir
           olamaz. 1721

           Maturidi,  bütün  bu  anlatılanlardan  farklı  olarak  akla  daha
           yatkın  şöyle  bir  değerlendirmede  bulunmaktadır:  “(İsrailo-
           ğulları,) Firavun’un kendisinin ilah olduğu iddiasının yanında
           gücüne-kuvvetine ve ordusunun büyüklüğüne rağmen o bölge-
           nin fethine gücünün yetmediğini, onlarla başa çıkamadığını ve
           onları mağlup ederek, elinin altına alamadığını görünce, ken-
           dilerinin zayıflığı, askerlerinin azlığı ve savaş vasıtalarının ek-
           sikliği sebebiyle buna asla güçlerinin yetmeyeceğini düşünmüş-
           lerdi. Bu yüzden hayatlarından endişe ederek oradaki zorbalar
           çıkmadan  kendileri  girmekten  kaçınmışlardı.  Halbuki  Musa
           aleyhisselem zayıflıklarına ve sayılarının azlığına rağmen ora-
           ya girdikleri takdirde onlara fetih ve zafer vadetmişti.” 1722

           1720  Maturdi, s. 4/201-202.
           1721  Taberî, s. 1/429; İbn Kesîr, Tefsir, s. 5/2191-2194; Zemahşerî, s. 2/392;
               Razî, Tefsir, s. 9/15-16; Vanî, s. 420-422; Yazır, s. 3/1643-1646; A. Neccar,
               s. 309-310.
           1722   Maturidi, s. 4/201.
   449   450   451   452   453   454   455   456   457   458   459