Page 449 - hz_musa
P. 449
448 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
tir. Geçmişte yaşadıkları tecrübeleri hatırlatarak Cenab-ı Al-
lah’ın kendilerine yardım edeceğini onlara müjdelemiştir. 1701
“…Şu beldeye girin, orada nimetlerden dilediğiniz gibi bol bol
yiyin, fakat o beldenin kapısından girerken görevlilere saygı
gösterin ve ‘Biz burada barış içinde yaşamak için geldik.’ deyin
ki, Biz de hatalarınızı bağışlayarak size yardımcı olalım. Biz, sö-
zünde sadakat gösterenlere nimetlerimizi daha da artırırız”. 1702
Bu beyanıyla Cenab-ı Allah, Hz. İbrahim, Hz. İshak, Hz. Yakup
zamanından beri onlara vadettiği topraklara İsrailoğullarını
götürmesini Hz. Musa’ya emreder. 1703 Böylece Cenab-ı Allah,
Mısır’dan çıkan ve muhacir konumunda bulunan İsrailoğul-
ları’na huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşayacakları, geçmişte
yaşadıkları acıları ve olumsuzlukları unutacakları bir yer ara-
yışının sonucu olarak bir hedef göstermiş ve o hedefte başarılı
olmanın sırrını söylemiştir.
Pek çok İslami kaynak, bu sorulara açık cevap vermek yeri-
ne ayeti kerimelerde belirtilen konular üzerine yoğunlaşma-
yı tercih etmiştir. Fahrettin Razî tefsirinde, bu sorulara cevap
olacak nitelikte bazı ipuçları vermekte ve kendine göre bir
sıra belirlemektedir. Buna göre Hz. Musa, kavmiyle birlikte
Mısır’dan çıktığı zaman Allah onlara Şam topraklarında otur-
malarını vaat etmiştir. Bundan dolayı İsrailoğulları bu bölgeyi
“Arz-ı Mev’ud” (Vaat olunmuş topraklar) diye isimlendirmiş-
tir. 1704 Nitekim Hz. Musa önderliğindeki hayat mücadelesine
ve yaşanan olaylara bakıldığında onların önce, kaynaklarda
kutsal, mübarek, bereketli topraklar veya vatan olarak tarif
edilen Şam/Filistin bölgesine doğru gittikleri tahmin edil-
mektedir. Onların gittikleri bölge hakkında tefsir kaynakların-
da Kudüs, Beytü’l-Makdis, Sina, Tur Dağı, Eriha, Ürdün gibi yer
1701 İbn Kesîr, Tefsir, s. 5/2191
1702 Bakara, 2/58; Araf, 7/161.
1703 A. Neccar, s. 309.
1704 Razî, Tefsir, s. 9/15.