Page 448 - hz_musa
P. 448

Hz. MUSA  447


           mandan  korkarak)  geri  dönüp  kaçmayın.  Aksi  takdirde  her
           şeyinizi  kaybedersiniz.” 1696   şeklinde  Arz-ı  Mev’ud’a  yönlendi-

           rildikleri belirtilmektedir. Hz. Musa tarafından gitmeleri iste-
           nen ve kendileri için kader olarak tarif edilen topraklar, tefsir
           kaynaklarında vatan olarak nitelenmekte ve İsrailoğulları’nın
           oraya girmek için gerekirse savaşmaları farz kılınmaktadır. 1697
           Dolayısıyla  İsrailoğulları’nın  gidecekleri  yeri  yıllar  öncesin-
           den  atalarının  vatanı  olarak  bildikleri/tanıdıkları  tahmin
           edilmektedir. Zira bu yörenin, Hz. Yusuf’un onları Mısır’a yer-
           leştirmesinden önce Hz. Yakup ve onun ailesinin yaşadıkları
           yerler olduğu söylenmektedir. 1698
           Yazır, Hz. Musa’nın kavmine Arz-ı Mev’ud’u hedef olarak gös-
           terdiği zaman İsrailoğullarının henüz oraya girmemiş ve bir
           vatana  yerleşememiş  olduklarını  hatırlatmaktadır. 1699   Bu
           bağlamda yukarıda mealini naklettiğimiz ayeti kerimede be-
           yan buyrulan Hz. Musa’nın kavmiyle ilgili talimatının Kızılde-
           niz’den hemen sonra mı yoksa Sina bölgesindeki geçici iskan-
           larından sonra mı olduğu açıklanmamıştır.
           Ayeti  kerimede  belirtilen  “Sakın  geri  dönmeyin”  emri,  kay-
           naklarda  “O,  beldeyi  fethetmeden  geri  dönmeyin”  şeklinde
           anlaşılabileceği  gibi  “Dininizden  geri  dönmeyin”  şeklinde  de
           anlaşılmıştır. Maturidi bunu dinden dönme şeklinde yorum-
           lamıştır. 1700

           Hz.  Yakup  ve  oğullarının  mukaddes  toprakları  terk  ettikten
           sonra orasını eski düşmanları Amalikalıların işgal ettiği söy-
           lenmektedir. Bir anlamda hem Mısır’dan çıktıktan sonra yeni
           bir vatan edinmek hem de eski vatanlarını bu azgın insanların
           elinden kurtarmak amacıyla Hz. Musa kavmini oraya yönlen-
           dirmiş ve ilahi buyruk gereği onlarla savaşmalarını emretmiş-

           1696   Maide, 5/21.
           1697   Maturidi, s.4/199.
           1698   İbn Kesîr, Tefsir, s. 5/2191.
           1699   Yazır, s. 3/1639.
           1700   Maturidi, s. 4/200.
   443   444   445   446   447   448   449   450   451   452   453