Page 444 - hz_musa
P. 444

Hz. MUSA  443


           açık örneklerindendir. “Ey Musa! Biz Allah’ı kendi gözlerimizle
           açıkça görmedikçe sana asla inanmayız.” 1683  “…Allah’ı bize açık-
           ça göster...” 1684  şeklinde talepte bulunmaları, Mısır’da yaşayan
           somut  tanrı  anlayışının  İsrailoğulları  arasında  Mısır  çıkışı
           sonrasında  çöl  hayatı  boyunca  devam  ettiğini  göstermekte-
           dir. Meral, Hz. Musa’nın Tur Dağı’nda; “Rabbim! Bana kendini
           göster de Sana bir bakayım.” 1685  şeklindeki talebinin arkasında

           da bu tür kültürel at yapının tesiri olduğu kanaatindedir. 1686
           Ancak bu iki olay birbirinden farklı olup, Hz. Musa’nın bir pey-
           gamber olduğu ve kavminin bu ve benzeri sapık düşünceleri-
           ni düzelterek onları hidayete erdirmek için görevlendirildiği
           hatırdan uzak tutulmamalıdır. Onun kavmi, Allah’ı görme ko-
           nusunu Hz. Musa’nın tövbe esnasında söylediklerine inanmak
           için bir gerekçe olarak ileri sürerken, o, Cenab-ı Hakk’ın ken-
           disine yaptığı ikramdan dolayı bir şükrün ifadesi olarak böyle
           bir arzuda bulunmuştur.
           Mısır’dan çıktıktan sonra İsrailoğulları arasında buzağı hadi-
           sesinin yaşandığı esnada henüz onlara Tevrat verilmemiştir.
           Halkın  suret  ve  heykel  yapımına  dair  bir  yasakla  uyarılma-
           ması sebebiyle “Ey Musa!’ dediler. ‘Onların tanrı heykelleri gibi
           bize de bir tanrı heykeli yap.” 1687  isteklerine karşı İsrailoğulla-

           rına herhangi bir ceza verilmemiştir. Dolayısıyla, uzun yıllar
           Mısır kültürü içinde yaşamak zorunda kalan, kimliklerini ve
           değerlerini büyük ölçüde kaybetmiş bulunan insanlardan bu-
           zağıya tapanların ölüm cezasıyla cezalandırılmaları düşük bir
           ihtimal olarak akla gelmektedir. 1688
           “Ancak  (küfür  ve  isyan  gibi)  kötü  işler  yapanlar  daha  sonra
           tövbe edip yürekten iman ederlerse, unutma ki, böyle bir tövbe

           1683   Bakara, 2/55.
           1684   Nisa, 4/153.
           1685   Araf, 7/143.
           1686   Meral, s. 130-132.
           1687   Araf, 7/138.
           1688   Meral, s. 138.
   439   440   441   442   443   444   445   446   447   448   449