Page 456 - hz_musa
P. 456

Hz. MUSA  455



           Hz. Musa, kendisine isyan ettikleri, Allah’ın emrini dinlemeyip
           karşı çıktıkları ve küfrü gerektiren o sözleri söyledikleri için
           kardeşi Hz. Harun’dan başka güvenebileceği kimse kalmadığı-
           nı görünce Cenab-ı Allah’a sığınmış, bu sözleriyle bir anlamda
           kavmine beddua etmiş 1729  ve Rabbi’nin onlar hakkındaki hük-
           münü beklemeye başlamıştır. 1730  Cenab-ı Allah onun bu dua-
           sını/bedduasını kabul etmiş ve şöyle buyurmuştur: “…Öyleyse
           onlar, o topraklardan kırk yıl mahrum kalacaklar ve çölde şaş-
           kın şaşkın dolaşacaklardır. Ey Musa! Sen yoldan çıkmış bu top-
           luluk için üzülme.” 1731  Böylece İsrailoğulları’nın yaptıkları is-

           yan ve Hz. Musa’nın duası/bedduası sonrasında onların Arz-ı
           Mev’ud’a (vaat edilmiş topraklar) girmeleri kırk yıl yasaklan-
           mış ve Tih çölüne gitmeye mecbur bırakılmıştır. 1732  Cenab-ı
           Allah, “Fakat o zalimler, bu emrimizin gereğini yerine getirme-
           diler. Biz de yaptıkları kötülükten dolayı, üzerlerine gökten bir
           azap indirdik.” 1733  buyurarak onları cezalandırmıştır.

           Buna karşılık Tevrat’ta, Hz. Musa ve Hz. Harun kutsal toprakla-
           ra girememe gerekçeleri olarak; taştan su çıkarılma mucizesi
           esnasında kendilerinde bir güç vehmetmeleri sonucu Tanrı’ya
           itaatsizlik etmeleri gösterilmektedir. Onlar vaat edilen toprak-
           lara girmek için niyazda bulunurlar fakat kabul edilmez.   1734
            İsrailoğullarına konan bu yasakla ilgili iki ayrı değerlendirme
           yapılmıştır:
           1.  Allah, İsrailoğulları’nın ancak savaşarak Arz-ı Mevu’d’a gir-
              melerini istemiştir. Onlar savaştan kaçındıkları için orası
              onlara haram edilmiştir.
           2.  Orası  onlara  kırk  senelik  olarak  haram  kılınmış  olup  bu
              süre dolunca mubah olacaktır. Nitekim Hz. Musa hayatta
           1729   Zemahşerî, s. 2/412.
           1730   İbn Şerif, s. 100.
           1731   Maide, 5/26.
           1732   Taberî, s. 1/430.
           1733   Bakara, 2/59; Araf, 7/162.
           1734   Harman, Musa, 31/209; Krş. Yasa’nın Tekrarı, 3/25.
   451   452   453   454   455   456   457   458   459   460   461