Page 371 - hz_musa
P. 371
370 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
gerçeğini görmezden gelerek 1371 ahiretteki dilin Arapça olaca-
ğı yönündeki bazı iddiaları esas alarak, bütün dilleri yaratma
kudretine sahip olan Allah’ın sadece bir dille konuşacağı anla-
mını yüklemek ne kadar doğru olur?
Anlatıldığına ve anlaşıldığına göre Cenab-ı Allah, Hz. Musa ile
Tur Dağı’nda aracısız olarak doğrudan konuşmuş ve Tevrat’ı
vahyetmiştir. Bu kitabı melek getirmemiş bilakis Hz. Musa
onu ilahi vahiy olarak almıştır. 1372
Cenab-ı Allah, Hz. Musa ile doğrudan konuşmuş, buyruklarını
doğrudan ona iletmiş olmakla birlikte, Kur’an-ı Kerim’de, tür-
lü öğüt ve hükmün üzerine yazıldığı bu metinlerden levha ola-
rak söz edilmektedir: “Biz Musa’ya her konuda her türlü öğüdü
ve her şeyin hükmünü ayrıntılarıyla yazdık ve ona şöyle emret-
tik: ‘Sen bütün gücünle bunlara sarıl, halkına da bu hükümlere
en güzel şekilde uymalarını emret…” 1373 Nitekim aynı surenin
150. ayeti kerimesinde kavminin buzağıya tapmasına kızan
Hz. Musa’nın Tur Dağı’ndan gelirken elinde getirdiği Levha-
ları yere attığı haber verilmektedir. 1374 Ayeti kerimelerden an-
laşıldığına göre Cenab-ı Allah, Hz. Musa ile konuşmasını yazılı
bir metin olarak levhalar şeklinde ona vermiştir. Bu levhaların
Hz. Musa’ya verilen ilahi vahyin tamamı mı yoksa bir kısmı
mı olduğu, sayılarının on mu yoksa daha mı az olduğu konusu
bildirilmediği için bu konuda yapılan açıklamalar ikna özelliği
taşımamaktadır. 1375
Kaynaklarda bu metinlerin kimler tarafından nasıl ve ne ile
yazıldığı üzerinde yeterli bilgiler bulunmamaktadır. Şehris-
tani Tevrat’ın, Hz. İbrahim ve diğer peygamberlere indirilen,
kitap olarak isimlendirilen sahifelerden daha kapsamlı ola-
1371 Bk. İbrahim, 14/4.
1372 İbn Şerif, s. 101.
1373 Araf, 7/145.
1374 Araf, 7/150.
1375 Hicazi, s. 2/340.