Page 376 - hz_musa
P. 376
Hz. MUSA 375
zara karşısında onların elinden düştüğü ve kırıldığını, sonra
da Hz. Musa’nın onları toplayıp bir sandığın içine koyduğunu
söylemiştir. 1395
Vehbi Efendi, bu ayeti kerimeyi tefsir ederken Hz. Musa’nın
levhaları nasıl yere bıraktıysa öyle aldığını, onların bazılarının
kırıldığına, bazı ayetlerinin yok, bir kısmının sonradan tekrar
nazil olduğuna dair ayeti kerimelerde açık bir işaret ve bilgi-
nin bulunmadığını, bu konudaki rivayetlerin zayıf olduğunu
belirtmektedir. 1396 Nitekim İbn Kesîr de Kasasu’l-Enbiya’sın-
da; Ehli Kitabın iddia ettiği gibi levhaların iki tane olduğu ve
Hz. Musa’nın onları yere atarak kırdığı ve Cenab-ı Allah’ın
onları sonradan değiştirdiği yönündeki iddialarının aksine,
Kur’an-ı Kerim ayetlerinin lafzından bu levhaların ikiden çok
olduğunu ve onların kırılmadığını belirtmiştir. 1397
Ayeti kerimede herhangi bir açıklama bulunmamasına rağ-
men müfessirlerin çoğu Hz. Musa’nın levhaları yere bıraktı-
ğında/attığında onların kırıldığını, Hz. Musa’nın öfkesi geçin-
ce içinde hidayet ve rahmet bulunan o kırılan parçaları yerden
topladığını söylemişlerdir. Bu bilgilerin doğruluğunu ancak
Allah bilir. 1398 Toplamı yedi parça olan bu metinlerin altısının
Allah tarafından geri alındığı sadece hidayet ve rahmet içeren
yedincisinin onların elinde kaldığını iddia edenler de olmuş-
tur. 1399
Razî, Levhaların Hz. Musa’nın en büyük mucizesi olduğunu
belirttikten sonra bu konuda Maturidi’yi destekler mahiyette
şöyle bir rivayet nakletmektedir: “Tevrat yedi bölümden iba-
retti. Hz. Musa, içinde Tevrat’ın yazılı olduğu levhaları atınca
onlar kırıldı. Böylece onun altı bölümü kaldırıldı. Geriye sadece
tek bir bölüm kaldı. Kaldırılan bölümlerde İsrailoğullarının ih-
1395 Mes’udî, s. 1/49.
1396 Vehbi, s. 5/1767.
1397 İbn Kesîr, Kasas, s. 328.
1398 İbn Kesîr, Tefsir, s. 6/3089; Sabunî, 4. Fasikül, s. 44.
1399 Maturidi, s. 6/82; Yazır, s. 4/2286-2287.