Page 244 - hz_musa
P. 244
Hz. MUSA 243
malarına izin veriyor ve onlar içinden özel kimselere kendisine
tapınmalarını emrediyordu. O yüzden de kendisini en yüce Rab
olarak isimlendiriyordu.” 907
Bundan sonrası Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade buyrulmak-
tadır: “Firavun kavmine şöyle haykırdı: ‘Ey kavmim! Şu Mısır
ülkesinin hükümranlığı bana ait değil mi? Ayaklarımın altın-
dan akan şu ırmaklar benim değil mi? (Benim ne kadar güçlü
olduğumu, Musa’nın ise hiçbir gücünün olmadığını) görmüyor
musunuz? Yoksa ben, meramını anlatmaktan aciz olan şu za-
vallı adamdan daha üstün değil miyim? Madem öyle, (Tanrısı
tarafından) boynuna altından gerdanlıklar, kollarına bilezikler
takılsa ya! Yahut yanında melekler bulunsa ya!’ Firavun, kavmi-
ni bu ve benzeri sözlerle) etkisi altına aldı ve hepsi de ona boyun
908
eğdi. Zaten onlar yoldan çıkmış bir toplumdu.”
Kur’an-ı Kerim’de geçen “Sizin Rabbiniz kim?” ibaresindeki
“Rab” kelimesinin anlamından hareket eden bazı bilim insan-
ları; bunun eğitmek, terbiye etmek anlamına geldiğini, Fira-
vun’un bundan dolayı Hz. Musa’ya “Biz seni yeni doğmuş bir
çocukken içimizde büyütüp terbiye etmedik mi? Sen, ömrünün
909
birçok yılını bizim aramızda geçirmedin mi?” derken tanrı-
lık yanında bir de eğitici gibi algılanabileceğini, bundan dolayı
“Ben sizin en büyük Rabbiniz değil miyim?” dediğini söylemiş-
910
tir. Razî, Firavun’un Hz. Musa’nın mucizelerini gördükten
sonra kendisine yardım etmeleri amacıyla ülkedeki bütün si-
hirbazlara haber göndererek çağırmasını, onun bir acizliği ola-
rak değerlendirmiş ve bundan dolayı halkın onu zelil, hakir ve
aciz bir insan olduğunu bildiğine delil olarak göstermiştir. 911
Maturidi yukarıda aktarılan ayeti kerimeleri, peygamber-
lik konusu ve Firavun’un Hz. Musa ile kendisini kıyaslaması
907 Maturidi, s. 17/51. Ayrıca bk. Mevdudî, s. 4/183-184.
908 Zuhruf, 43/ 51-54.
909 Şuara, 26/18.
910 Razî, Tefsir, s. 15/527.
911 Razî, Tefsir, s. 10/548.