Page 112 - hz_musa
P. 112

Hz. MUSA  111



           Hz. Musa’ya kızlardan kendilerine yardım konusunda doğru-
           dan ve açık bir şekilde herhangi bir istek gelmemiştir. O, insa-
           ni, ahlaki acıma ve merhamet duygusunun tetiklemesi sonu-
           cu, iyilik tutkusundan ve düşkünlere yardım etmek amacıyla,
           onlara yardımcı olmak ve mağduriyetlerini gidermek istemiş
           ve nasıl yardımcı olabileceğini sormuş, hiçbir karşılık bekle-
                                                              395
           meksizin onların sürülerini sulamaya karar vermiştir.  Hz.
           Musa’nın kızların sürüsünü  nasıl suladığı ile ilgili açıklayıcı
           kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Müfessirler, çeşitli kanallar-
           dan elde ettikleri rivayetleri yorumlayarak bu konudaki kapa-
           lılığı açmaya çalışmıştır.

           Hz.  Musa,  kuyunun  yanına  giderek,  sulama  işlemi  bittikten
           ve sürülerini sulayan çobanların oradan ayrılmasından sonra
           onlar tarafından kapatılan ancak birkaç kişinin kaldırabildi-
           ği taştan kapağı yorgunluğuna ve açlıktan düştüğü halsizliğe
           rağmen, yalnız başına kaldırmış ve kızların hayvanlarını su-
                  396
           lamıştır.  Bu konuyla alakalı başka bir rivayete göre ise Hz.
           Musa  kuyunun  başının  çok  kalabalık  olduğunu  görünce  ya-
           kınlarda üzeri kapalı başka bir kuyu keşfetmiştir. Çok sayıda
           insanın ancak kaldırabildiği bu kuyunun taş kapağını o tek ba-
                                              397
           şına kaldırmış ve koyunları sulamıştır.  Hz. Musa’nın gücünü
           kuvvetini ifade ve ispat için nakledilen bu türden rivayetlere
                                                  398
           itibar etmek ne kadar doğrudur tartışılır.  Dolayısıyla bun-
           ları imanı gerektiren mutlak bilgiler olarak değerlendirmek
           gerekmemektedir.

           Hz. Musa’nın kızların sürüsünü sulamasında dini yönden bir
           sakınca olmadığı hususunda şöyle denilmektedir: Öncelikle o
           dönemin sosyal ve kültürel şartları gereği bu işte dini bir sa-
           kınca olmadığı, dinin buna engel olmadığı söylenmiştir. Ayrıca


           395  Eş-Şihava, s. 50.
           396  Zemahşerî, 5/32-34; İbn Kesîr, Tefsir, s. 11/6202-6203, Kasas, s. 265; Ebu
               Bekir İbn Arabi, s. 3/1466; Ebussuud, s. 6/505; Havva, s. 10/497.
           397  Ebussuud, s. 6/505; Vehbi, s. 10/4087.
           398  Razî, Tefsir, s. 17/499.
   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117