Page 296 - Hz_ibrahim
P. 296

294  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                                                                                                    Hz. İBRAHİM  295



                                                                                         onun karşıtı olduğu belirtilmekte, (Bakara, 2/135; Âl-i İmran,
           HANİFLİK                                                                      3/67, 95; En’am, 6/79, 161; Yunus, 10/105; Nahl, 16/120,
                                                                                         123; Hac, 22/31.) bu arada sekiz yerde Hz. İbrahim’in ima-
                                                                                         nını ifade etmektedir. (Bakara, 2/135; Âl-i İmran, 3/67, 95;
                 a-  Hanif Kelimesi                                                      Nisa, 4/125; En’am, 6/79, 161; Nahl, 16/120, 123.) Hanif ke-

                                                                                         limesi aynı zamanda din manasına gelen “millet” kelimesi ile
           Hanif  kelimesinin  menşei  ile  ilgili  çeşitli  değerlendirmeler
                                                                                         birlikte beş yerde geçmektedir. Bunların dışında bir yerde Hz.
                        935
           yapılmaktadır.  “Hnf” sözcüğü dalaletten, sapıklıktan ayrı-
                                                                                         İbrahim kendini hanif diye nitelemektedir.  941  (En’am, 6/79.)
           lıp “Hakk” yola gitmeyi ifade etmektedir. Hanif ise, doğru yola
                                                                                         Hanif  kelimesi  Kur’an-ı  Kerim’de,  bir  taraftan  müşrikliğin
                                                     936
           girmiş ve istikameti yakalamış kişi demektir.  Dilciler, kav-
                                                                                         karşıtı ve İslam ile aynı anlamda kullanılırken diğer taraftan
           ram  olarak  hanif  kelimesini  meyleden,  Allah’a  boyun  eğen,              Hz.  İbrahim’in  Yahudi  ve  Hıristiyan  olmadığı,  Ehl-i  Kitabın
           O’na yönelen, hiçbir hususta O’ndan ayrılmayan kimse olarak
                                                                                         hanifler olarak Yüce Allah’a kulluk etmekle emir olundukları
           tarif etmiş, hanif olmayı Müslüman olmakla eş değer kabul                                      942
                                                                                         vurgulanmaktadır.
                   937
           etmiştir.  Hamdi Yazır, Kur’an-ı Kerim’de geçen hanif keli-
                                                                                         Kur’an-ı  Kerim’deki  hanif  kelimeleri  bir  bütün  olarak  ince-
           mesini  dalaletten,  eğrilikten  doğruluğa  yöneliş  olarak  tarif
                                                                                         lendiğinde hanifliğin müstakil bir din olduğu ve bu kelimenin
           ederken yaratılış gereği insanın yanlışa yönelme potansiyeli-
                                                                                         aynı zamanda bütün peygamberlerin tebliğ ettiği tevhit inan-
                                               938
           ne sahip olduğuna dikkat çekmektedir.
                                                                                         cı manasına kullanıldığı görülmektedir. 943
           Bazılarına göre bu kelimenin anlamı inhiraf, ayrılmaktır. Hz.
                                                                                         Cenab-ı Allah peygamberleri aracılığıyla bütün insanlığa bir,
           İbrahim de kavminin içinde bulunduğu sapıklıktan uzaklaşıp
                                                                                         tek  ve  aynı  dini  göndermiştir.  Onların  arasında  hiçbir  fark
                                                   939
           Hakk’a yöneldiği için ona hanif denmiştir.  Şibli, Hz. İbra-
                                                                                         yoktur. Kur’an-ı Kerim’de bu dine inananlar genel bir ifade ile
           him’in dinine niçin haniflik dendiğini tam olarak bilemediği-
                                                                                         Müslüman olarak isimlendirmiştir: “Biz, Allah’a ve bize indi-
           ni, kelimenin Kur’an-ı Kerim’de bulunmasına rağmen müfes-
                                                                                         rilene; İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve torunlarına indirilene,
           sirlerin onun anlamı konusunda görüş birliğine varamadıkla-                   Musa ve İsa’ya verilenlerle, Rableri tarafından diğer peygam-
                            940
           rını iddia etmiştir.
                                                                                         berlere verilenlere, onlardan hiçbiri arasında fark gözetmeksi-
           Hanif kelimesi Kur’an-ı Kerim’de on yerde, çoğulu olan “hu-                   zin inandık ve biz sadece Allah’a teslim olduk, deyin.”    Bura-
                                                                                                                                          944
           nefâ” ise iki yerde (Hac, 22/31; Beyyine, 98/5.) geçmektedir.                 da “Müslüman” kelimesi kullanılmıştır.
           Bu on iki yerin dokuzunda hanifliğin müşriklikten farklı ve
           935  Şaban Kuzgun, “Hanif”, TDV İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1997, s. 16/33-
              35.
           936  Razi, Tefsir,  s. 3/501; Hadislerle İslam, s. 1/360.
           937  Maturîdî, s. 5/298; Razi, Tefsir, s. 3/501.                              941  Kuzgun, Hanif, s. 16/35.
           938  Yazır, s. 6/3822; Berki, Keskioğlu, s. 17; Kur’an Yolu, s. 1/219.        942  bk. Âl-i İmran, 3/67.
           939  Şibli, s. 1/100;  Berki, Keskioğlu, s. 17.                               943  Kuzgun, Hz. İbrahim, s. 166.
           940  Şibli, s. 1/100.                                                         944  Bakara, 2/136.
   291   292   293   294   295   296   297   298   299   300   301