Page 292 - Hz_ibrahim
P. 292

290  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                                                                                                    Hz. İBRAHİM  291



                        905
           defnedilmiştir.  İslam kaynaklarında; Hz. Hacer aslen Mısırlı                 İsmail’den ayrıldığı rivayet edilmektedir. 910
           olmasına rağmen Hz. İsmail’in anası olması dolayısıyla bütün
                                                                                         Hz. İbrahim Mekke’ye geldiğinde oğlu Hz. İsmail’in evlendi-
           Arapların  da  anası  sayılmıştır.  Bu  yüzden  Peygamber’imiz
                                                                                         ğini öğrenmiş ve ziyaret için evine gitmiş fakat oğlu Hz. İs-
           (sav) Mısırlılara iyi muamele yapılmasını istemiştir. 906
                                                                                         mail ava gittiğinden onunla görüşme imkânı bulamamıştır. O,
           Hz. İbrahim, o dönem şartlarında aralarında hangi yolla ile-                  oğlunun eşi ile (gelini) karşılaşmış, kendisini tanıtmadan Hz.
           tişimin  sağlandığına  dair  bilgiler  bulunmamakla  birlikte,                İsmail’i ve ailevi durumlarını sormuş, oğlunun geçimlerini te-
           bıraktığı  ailesi  hakkında  bilgi  edinmek  için  zaman  zaman               min için avlanmaya gittiğini öğrendikten sonra, onun ailevi
           Mekke’ye gidip gelmiştir. Muhtemelen Hz. İbrahim eşi Hz. Ha-                  durumları hakkında verdiği karamsar ifadelerden ve kendisi-
           cer’in vefatı dolayısıyla da bu ailesini ziyaret etmiştir. Tarihî             ne karşı takındığı soğuk tavırdan üzüntü duymuştur. Hz. İbra-
           rivayetlerdeki ihtiyat payını da dikkate alarak belirtmekte ya-               him, Hz. İsmail avdan döndüğünde ona selam söylemesini ve
           rar vardı ki, o seyahatlerinde ilk hanımı Sare’den, orada gece-               kapısının eşiğini değiştirmesini tavsiye etmiştir. Avdan dönen
           lememek şartıyla izin alabilmiştir.                                           fakat babasıyla karşılaşmayan Hz. İsmail, eşine gelip giden,
           Hz. İbrahim Mekke’yi ziyaretleri esnasında Cürhümlülerle ta-                  arayıp soran olup olmadığını sormuş, o da yaşlı bir adamın
           nışmış ve onların konuştuğu dil olan Arapça hoşuna gitmiştir.                 geldiğini İsmail’i sorduğunu, ona selam söylediğini ve kapı-
           Bu yüzden oğlunun onların dilini öğrenmelerini ve onlardan                    nın eşiğini değiştirmesini tavsiye ettiğini anlatmıştır. Bunun
                                         907
           bir kız ile evlenmesini istemiştir.                                           üzerine  Hz.  İsmail,  gelenin  babası  olduğunu  tahmin  etmiş,
                                                                                         verdiği mesajı almış ve onun tavsiyesi doğrultusunda hanı-
           Hz. İsmail, Mekke’ye geldiği zaman Cürhüm kabilesinin o ci-
                                                                                         mından ayrılmıştır. 911
                                             908
           varda yaşadığı tahmin edilmektedir.  O, büyüyüp evlenecek
           yaşa gelince gençliği/yiğitliği, insani ilişkileri, zekâsı ve ahla-           Rivayete göre Hz. İsmail, muhtemelen babasının isteği doğ-
           kıyla Cürhümlüler arasında sevilen bir genç olmuştur. O kom-                  rultusunda Mudad b. Amr el-Cürhimi’nin kızı Ra’le veya Sey-
           şularından ok atmayı, avcılıkla geçinmeyi öğrenmiştir.                        yide ile evlenmiştir. Başka rivayetlerde Hz. İbrahim ile onun
                                                                                         tanışmadığına dikkat çekilmesi dolayısıyla bu ihtimal olduk-
           Ergenlik çağına gelen Hz. İsmail, Imlakalardan (Muhtemelen
                                                                                                                                912
                                                                                         ça zayıftır. Hz. İsmail’in bu hanımından on  veya on iki oğlu
           Amelika) Said b. Üsame’nin kızı Ümare veya Sa’d’in kızı Ced-
                                                                                                  913
           da adında bir kadınla evlenmiş fakat bundan çocukları olma-                   olmuştur.  Arapların Hz. İsmail’in Cürhümlülerle yaptığı bu
                                                                                                                        914
                 909
           mıştır.  İbn Sa’d’ın Tabakat’ında Hz. İsmail’in ilk hanımının                 evlilikten türedikleri kabul edilir.  İbn Sa’d, “Bütün Araplar
           adı verilmeksizin Amelikalılardan Subdi’nin kızı olduğu be-                   İbrahim’in  oğlu  İsmail’in  soyundandır.”  915   şeklinde  Hz.  Pey-
           lirtilmektedir. Bu hanımın, Hz. İbrahim’in bir ziyaret sonrası                gamber’den bir hadis nakletmektedir. Bölgede yaşayan Arap-
           oğluna tavsiyesi doğrultusunda, henüz çocukları olmadan Hz.                   lar tarafından yapılan değerlendirmelere göre Hz. İsmail ve
                                                                                         910  İbn Sa’d, s. 1/51-52.
           905  İbn Sa’d, s. 1/52; Mahmud, s. 167; Köksal, Peygamberler Tarihi, s. I/193-
              195.                                                                       911  Vani, s. 130; Köksal, Peygamberler Tarihi, s. 1/195-197.
           906  İbn Hişam, s. 1/7-8.                                                     912  Ezraki, s. 74; Köksal, Peygamberler Tarihi, s. 1/197-200.
           907  Ezraki, s. 74; Köksal, Peygamberler tarihi, s. 1/197-200.                913  Şibli, s. 1/116; Çağatay, s. 85.
           908  Şibli, s. 1/101.                                                         914  İbn Hişam, s. 1/8.
           909  Köksal, Peygamberler Tarihi, s. 1/195.                                   915  İbn Sa’d, s. 1/ 51.
   287   288   289   290   291   292   293   294   295   296   297