Page 166 - Hz_ibrahim
P. 166

164  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                                                                                                    Hz. İBRAHİM  165



           bilmeleri ve başarılı olmaları bakımından oldukça önemlidir.                  daha uygun gelmektedir. Nitekim Şuara suresi, 26/82. ayetini
           Nitekim İslam kelamının temel eserlerinde peygamberlerin                      tefsir ederken Ebussuud Efendi: “Hesap günü bağışlayacağını
           beş ortak özelliklerinden birisi “sıdk” (doğruluk), diğeri “is-               umduğum O’dur.” ifadelerinin Hz. İbrahim’in kendi adını öne
           met” (günahsızlık), bir diğeri de “emanet” (güvenilir olmak)                  çıkararak, babasını ve kavmini uyarmak, ümmete günahtan
           olarak belirtilmektedir. Dolayısıyla bu ölçülere göre onların                 kaçınması ve bağışlanma yolunu öğretmek olarak nitelemek-
           günah işlemedikleri konusunda bütün âlimler birleşmekte-                      te, onun kendi günahlarıyla alakasının bulunmadığına dikkat
           dir. Hz. İbrahim’in şahsında gerçekleşen ve Kur’an-ı Kerim’de                 çekmektedir. O, Hz. İbrahim için söylenen üç hususun ikisinin
           belirtilen kavmi onu bayram törenine davet ettiği zaman “Ben                  onun hicretinden önce, birisinin de hicretten sonra olduğu-
           rahatsızım.”  513 , putları kırdığı zaman da “Belki şu büyükleri              nu ve bir peygamber için böyle bir isnadın doğru olmadığını

                     514
           yapmıştır.”   sözlerinin,  geleneksel  İslam  anlayışında  yalan              söylemektedir. 516
           söylemenin caiz olduğu yerler çerçevesinde, dini inanca za-
           rar vermeyen makul ve meşru bir izahının mutlaka yapılması
                                                                                               b- Mısırdan Çıkış
           lazımdır. Nitekim Hz. İbrahim’in söylemiş olduğu üç kelime
           hakkında Hz. Peygamberden nakledilen “Onlardan hiçbir keli-                   Mısır’da ne kadar kaldığı hususunda elimizde kesin bilgiler
           me yoktur ki, Allah’ın dinini üstün kılmak için söylenmiş olma-               olmamakla birlikte, rivayetlere göre Hz. İbrahim, Mısır’da ti-
           sın.”  515  hadisi, onun söylediklerinin zahirde günah gibi görün-            caretle uğraşmış ve peygamberlik görevinin gereği olarak in-
           mekle birlikte bir hikmetin sonucu olduğunu göstermektedir.                   sanları tevhit inancına davet etmiştir. Anlatılanlara göre ora-
                                                                                         da verimli bir ticari hayatı olmuş ve şöhrete kavuşmuştur. Bu
           Hz.  İbrahim,  içinde  bulunduğu  toplumun  batıl  inanışlarını
                                                                                         arada yöneticilerle de ilişkiler kurmuş, onları dinine davet et-
           yok edebilmek, tebliğ ile görevlendirildiği tevhit inancını in-
           sanların dünya ve ahiret kurutuluşu için hâkim kılabilmek ba-                 miştir. Fakat firavun, ilahlık iddiasında bulunduğu için o, pey-
           kımından önemli bir metot uygulamak durumunda kalmıştır.                      gamberlik görevini yerine getirme ve insanlardan yeni dine
           Gaflet ve dalalet çukuruna düşmüş insanları, bu bataklıktan                   yönelmeleri konusunda istenilen ilgi ve desteği görmemiştir.
           kurtarabilmek için onları hem uyaracak hem de peygamber
                                                                                         Kral ve yanındakiler Mısır’da yaptığı faaliyetlerden duyduk-
           olduğunu hissettirecek sıra dışı bir metoda ihtiyaç duyulmuş
                                                                                         ları rahatsızlığın neticesinde onun Mısır’ı terk etmesini iste-
           ve o da görevini başarıyla yapabilmek veya tamamlayabilmek
                                                                                         mişler, bundan dolayı Hz. İbrahim orada çok rahat edememiş,
           için böyle bir yola başvurmuştur. Hz. İbrahim’in kavmi ile olan
                                                                                         aralarında Hz. Hacer’in de bulunduğu kafile,  çeşitli hayvan
           ilişkilerini hak ile batılın mücadelesi şeklinde değerlendirdi-
                                                                                         sürülerinden, mal ve kölelerden oluşan kralın hediye ve ik-
           ğimizde, onun başarıya ulaşmak için bazı teknikler ve taktik-
                                                                                         ramlarını da yanına alarak zenginleşmiş vaziyette, Şam taraf-
           ler uygulamasını ve savaşta hilenin caiz olacağı temel kuralın-
                                                                                         larına gitmek üzere Mısır’dan ayrılmıştır. 517
           dan yararlanarak bahse konu bu ifadeleri kullanmasını, yalan
           değil hedefe ulaşmak için araç olarak değerlendirmek akla                     Firavun tarafından şeytan olarak nitelenen ve tehdit olarak
                                                                                         algılanan, derhâl ülke sınırları dışına çıkarılması istenen bir
           513  Saffat, 37/89.
           514  Enbiya, 21/63.                                                           516  Ebussuud, s. 6/388.
           515  İbn Kesir, Tefsir, 12/6809.                                              517  Çağatay, s. 5;  Mahmud, s. 145-146.
   161   162   163   164   165   166   167   168   169   170   171