Page 171 - Hz_ibrahim
P. 171

168  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                              Hz. İBRAHİM  169


 c-  Hz. İbrahim ile Hz. Hacer’in Evlenmesi  Bu  husus  Tevrat’ta  benzer  şekilde  şöyle  nakledilmektedir:
             “Karısı Saray Avram’a çocuk verememişti. Saray’ın Hacer adın-
 Kur’an-ı Kerim’de yer almamakla birlikte İslam kaynakların-
             da Mısırlı bir cariyesi vardı. Saray Avram’a, Rab çocuk sahibi
 da nakledildiğine göre Sare, kendisinin yaşlanmış olması do-  olmamı engelledi.” dedi. “Lütfen cariyemle yat. Belki bu yoldan
 layısıyla çocuğunun olmayacağını düşünerek, kocasına olan
             bir çocuk sahibi olabilirim. Avram Saray’ın sözünü dinledi. Sa-
 sevgisi ve onun çocuk özlemini gidermek için bir fedakârlıkta
             ray Mısırlı cariyesi Hacer’i kocası Avram’a karı olarak verdi.
 bulmak istemiştir. Eşi Hz. İbrahim’i, yaklaşık on yıldır elinin
             Bu olay Avram Kenan’da on yıl yaşadıktan sonra oldu. Avram
 altında bulunan ve ev işlerinde kendisine yardım eden, cari-
             Hacer’le yattı, Hacer hamile kaldı, Hacer hamile olduğunu an-
 yesi Hz. Hacer ile kendi arzu ve rızasıyla evlendirmiştir. İslam   527
 kaynaklarında  yer  alan  bilgilerde  Hz.  Hacer;  Mısır’ın  Kıpti   layınca, hanımını küçük görmeye başladı.”
 krallarından ve soylu ailelerinden birinin kızı olup Hz. İbra-  Hz. Hacer, hamile olduğu andan itibaren, kendisinde kişilik
 him Mısır’a gittiği zaman işbaşında bulunan firavunun cariye-  olarak herhangi bir farklılık olmasa bile sosyal statüsü de-
 lerinden birisi olarak tanıtılmaktadır. Yahudi kaynaklarında   ğişir ve ailenin asli üyesi konumuna yükselir.  Hz. İbrahim
                                                       528
 ise Hz. Hacer firavunun kızı olarak gösterilmektedir. Güya fi-  seksen altı yaşında iken  veya doksanlı yaşlardayken  “Biz
                                                               530
                                   529
 ravun, sarayında Sare’ye gösterilen aşırı ilgi ve ihtiramı gör-  de ona hilm sahibi bir oğul müjdeledik.”  ayetinde de açık-
                                                  531
 dükten sonra “Kızım başkasının evinde hanımefendi olacağına   landığı  şekliyle  bu  evlilikten  Hz.  İsmail  doğar.    Said  Havva,
 524
 bu sarayda hizmetçi olsun.” diyerek Hacer’i Sare’ye verir.
             Nesefi’den yaptığı alıntılarla buradaki müjdeyi şöyle açıkla-
 Abdulvehhab  en-Neccar,  İbn  Kesir’in  el-Bidaye  ve’n-Niha-  maktadır: Bu müjde üç hususu içermektedir: Doğacak çocuk
 ye isimli tarih kitabından alıntılar yaparak Hz. Sare’nin Mı-  erkek olacaktır. Bu çocuk aynı zamanda ergenlik çağına kadar
 sır’dayken  yetmiş  beş  yaşında  olduğunu  ve  Hz.  İbrahim’in   ulaşacaktır. Çünkü küçük çocuk halim olmakla nitelendirile-
 Hz. Hacer ile evliliğinin oradan ayrıldıktan yirmi sene sonra   mez. Ayrıca bu çocuk, halim olacaktır. Zaten onun hilminden
 gerçekleştiğini belirtmiştir. Fakat o, çeşitli dillerdeki Tevrat   daha büyük ne olabilir? Babası ona kesilmeyi teklif ettiğinde
                                          532
 nüshaları üzerine yaptığı araştırmalarda, mevcut Tevrat nüs-  bunu teslimiyetle karşılamıştır.    Tevrat’a göre Hz. İbrahim
                                             533
 hasında nakledilen bilgiler dışında bir malumat bulamadığını   doğan çocuğuna İsmail adını verir.  Fakat Kur’an-ı Kerim’de
 ve “Mısır’dan çıkıştan yirmi yıl sonra evlendi.” ibaresinin bu-  doğan bu ilk çocuğun adından söz edilmektedir.
 rada nakledilen on yılın bozulmuş şekli olabileceğini ve Hz.
             Hz. Sare, kendi rızasıyla Hz. İbrahim ile Hz. Hacer’i evlendir-
 525
 Sare’nin de yetmişli yaşlarda olduğu uyarısını eklemiştir.
             mesine  rağmen  Hz.  İsmail’in  doğumuyla  birlikte  kıskançlı-
 Hz. Hacer’in Mısır’daki asalet ve fiziksel özelliklerini de dik-  ğa kapılır ve her iki eş için de ağır bir imtihan süreci başlar.
 kate alarak olsa gerek Hz. Sare, onula ilgili olarak Hz. İbra-
 him’e: “Ben onun gösterişli bir kadın olduğunu görüyorum. Sen   527  Tekvin, 16/1-4.
 526
 onunla evlen. Belki Allah sana bir oğul nasip eder.” demiştir.    528  Mahmud, s. 147.
             529  Tekvin, 16/16; Köksal,  Peygamberler Tarihi, s. 1/170.
 524  Şaban Kuzgun, “Hacer”, TDV İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1996, 14/ 431-  530  İbn Sa’d, s. 1/48.
 433.        531  Saffat, 37/101.
 525  Neccar, s. 132.  532  Havva, s. 12/240.
 526  Köksal, Peygamberler Tarihi,  s. 1/168.  533  Tekvin, 16/15.
   166   167   168   169   170   171   172   173   174   175   176