Page 424 - hz_musa
P. 424

Hz. MUSA  423



           2.  Bu günahtan arınmak için tövbe etmeleri gerekmiştir.

           3.  Tövbelerinin kabul olmaları için nefislerini öldürmelerini
              istemiştir.

           Bir  anlamda  Cenab-ı  Allah,  onlar  nefislerini/kendilerini  öl-
           dürmedikçe tövbelerini kabul etmeyeceğini ifade buyurmuş-
           tur.  Ancak  bunun  ne  anlama  geldiği  ve  nasıl  uygulanacağı
           açıkça belirtilmemiştir.
           Ayeti kerimede geçen “nefislerinizi öldürün” ifadesi müfessir-
           ler tarafından çeşitli şekillerde yorumlanmıştır. Burada şunu
           öncelikle hatırlatmakta yarar vardır ki, bu ifade Kur’an-ı Ke-
           rim’de  geçmekle  birlikte,  buzağıya  tapan  kavminin  işlediği
           günahtan arınmaları için, bir tür af dileme biçimi olarak, Hz.
           Musa tarafından önerilmektedir.
           Bazıları, Hz. Musa tarafından seçilen yetmiş kişinin; “Sen işit-
           tiğimiz, nefislerinizi öldürün!” emrini veren Allah’tır diyorsun,
           fakat biz bu sözün Allah tarafından söylendiğine inanamıyo-
           ruz. Allah’ı görmeyince senin bu sözünü tasdik etmeyiz de-
           mek istemiştir. O da onları yadırgayarak nasihat etmiş, vazge-
           çirmeye çalışmıştır. Onlar nefislerini öldürmeyi ağır bulmuş,
           bu söze inanmamış, inanmayı Allah’ı görmekle ilişkilendirmiş
           ve ona: “Ey Musa! Allah’ı aşikâr olarak bize göstermedikçe sana
           inanmayız dediler. O da: ‘Rabbim! Kendini bana göster ki, Sana
           bakayım’ dedi. Allah da ‘Beni asla göremezsin!’ dedi.” 1605  Ayrıca
           denildiğine göre Cenab-ı Allah, onlara işledikleri günah karşı-
           lığında kendi kendilerini öldürmeyi keffaret olarak belirlemiş,
           Allah’a itaat edenlerin O’na karşı gelenleri öldürmelerini em-
           rettiği belirtilmiştir. 1606
           Kur’an-ı  Kerim  ve  tarihi  rivayetlerde  “nefislerinizi  öldürün”
           ifadesi, Hz. Musa’nın Tur Dağı’ndan döndüğünde kavmine na-
           sihat kapsamında söylenmiş olup, İsrailoğulları’nın arasından
           seçilen yetmiş kişinin özür dilemek için Tur Dağı’na gittiğinde
           1605  Hicazi, 2/349.
           1606  Kara, s. 414.
   419   420   421   422   423   424   425   426   427   428   429