Page 421 - hz_musa
P. 421

420  Prof. Dr. Mustafa ERDEM


           lemedin? Benim emirlerime uymaları gerekmez miydi? (Onları
           engellememekle) benim emrime karşı çıkmış olmadın mı?’ Ha-
           run şöyle karşılık verdi: ‘Ey anamın oğlu, canım kardeşim! Hele
           şu saçımı sakalımı bir bırak. Gerçek şu ki, ben senin bana, ‘İsra-
           iloğulları arasına ayrılık soktun, sözümü dinlemedin demenden
           hep endişe ettim.”  1591

           Hz. Musa, güçlü ve kızdığı zaman önünde kimsenin durama-
           yacağı bir kimse idi. 1592   O, mizacının ve samimiyetinin gereği,
           din konusunun çok özel ve hassas olduğu olgusundan hare-
           ketle,  İsrailoğulları’nın  fırsatları  değerlendirerek    buzağıyı
           tanrı edinmelerine asla tahammül edememiştir. 1593  Öncelikli
           olarak Tur Dağı’na çıkmadan önce kardeşini yerine vekil bı-
           raktığı  için 1594   o,  Hz.  Harun’a  yönelmiştir:  Benden  öğrendi-
           ğiniz  tevhit  inancından,  O’nun  ortağı  olmadığı  ve  kulluğun
           O’na has kılınması gerektiği gibi hususlardan sonra “Allah’a
           kulluk yerine buzağıya tapınmak suretiyle bana ne kadar da
           kötü halef oldunuz!” ya da “Allah’tan başkasına kulluk edenlere

           engel olmamak suretiyle bana ne kadar kötü halef oldunuz!”
           diyerek 1595  sağ eliyle onun saçından, sol eliyle de sakalından
           tutarak hırpalamıştır. 1596  Hz. Musa bu hareketi doğrudan insa-
           ni bir refleksle yapmıştır. Bu duruma açıklık getirmek ve ma-
           sumiyetini ifade etmek bakımından Hz. Harun, ana baba bir
           kardeş olmalarına karşılık merhamet duygularına hitap ede-
           rek ona, “Ey anamın oğlu” ifadesiyle karşılık vermiş, yaptığı
           hareket ve kullandığı ifadelerle düşmanlarını sevindirmemesi
           gerektiğini  hatırlatmıştır. 1597   Ayrıca  Hz.  Musa’nın  annesinin
           iman edenler arasında olduğu, oğlu için büyük zorluklara kat-
           1591   Taha, 20/92-94.
           1592  A. Neccar, s. 299.
           1593  Ebussuud, s. 5/633.
           1594  Araf, 7/142.
           1595  Zemahşerî, 2/988.
           1596  Ebussuud, s. 5/634.
           1597  Maturidi, s. 6/83; Razi, Ismetü’l-Enbiya, s. 104-105; Yazır, s. 4/2287-2288.
   416   417   418   419   420   421   422   423   424   425   426