Page 417 - hz_musa
P. 417
416 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
geri gelip bizim ona ibadet ettiğimiz gibi onun da ibadet edip
etmeyeceğini, Samiri’yi tasdik edip etmeyeceğini görünceye
kadar buna ibadetten vazgeçmeyeceğiz. Bizler bu buzağının
önünde dikilecek ve ona ibadet etmeye devam edeceğiz diye-
rek Hz. Harun’a muhalefet etmişlerdir. 1576
Hz. Harun ve yanındaki sınırlı sayıda insanın buzağıya tap-
mayarak kavmin içine düştüğü sapıklığa bulaşmadıkları an-
laşılmaktadır. Bu yüzden Hz. Musa’nın ifadesiyle bağışlanma
talebi sadece Hz. Harun için söz konusu olmuştur. 1577
Kur’an-ı Kerim’de onlarla ilgili olarak buyrulan: “Buzağıya ta-
panlar yok mu? İşte onlara mutlaka Rablerinden bir gazap ve
dünya hayatında bir alçaklık erişecektir. Biz iftiracıları böyle
cezalandırırız.” 1578 ifadesinin muhatabını İsrailoğulları’nın bü-
yük çoğunluğu olarak anlamak mümkündür. Nitekim bu ayeti
kerimede beyan buyrulan hususlar, onların tarih boyunca ya-
şadıkları eziyetler, gördükleri zulüm ve işkenceler veya ahla-
ki-sosyal anlamda yaşadıkları rezaletler, Cenab-ı Allah’ın bu
ilahi hükmünün gereği olarak değerlendirilmiştir. 1579
Araf suresinde “Zaten Musa’nın halkından, insanları doğru
yola yönelten ve onlar arasında hak ve adaletle hükmeden böy-
le bir topluluk hep var olmuştur.” 1580 şeklinde yer alan bilgi-
lerden edindiğimiz kadarıyla Hz. Musa’nın kavminden ve Hz.
Harun’un yanında kalanlardan sayıları az da olsa buzağıya
tapmayan, ahlaksızlık ve ruhi yozlaşmadan etkilenmeyen ve
onların verdikleri emirleri uygulayanların bulunduğu anlaşıl-
maktadır. 1581
Tefsirlerde Hz. Musa’nın kavminin buzağıya tapmasını nasıl
ve ne zaman öğrendiği şeklinde bazı değerlendirmeler bulun-
1576 Havva, s. 9/73-74.
1577 Maturidi, s. 6/84; Vehbi, s. 8/3329.
1578 Araf, 152.
1579 Maturidi, s. 6/84-85.
1580 Araf, 7/159.
1581 Bu konuda ayrıca bk. Ali İmran, 3/113-115.